Başında sal olan 10 harfli 21 kelime var. Sal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sal olan kelimeler listesine ya da sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AS, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SALINCAKÇI

  1. [isim] Eğlence yerlerinde salıncak çalıştıran kimse
    • "Salıncakçının oğlu herkese göz kulak oluyordu." (Tarık Dursun K)

SALAMANDRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Semender
  2. Odalar arasında gezdirilebilen bir tür kömür sobası

SALAKLAŞMA

  1. [isim] Salaklaşmak işi

SALTANATÇI

  1. [isim] Saltanat yanlısı olan kimse

SALDIRISIZ

  1. [sıfat] Saldırısı olmayan, saldırı yapmadan

SALGILAMAK

  1. [-i] Salgı oluşturmak, bu salgıyı kana veya diğer organlara bırakmak

SALGILATMA
...
SALLAMAMAK

  1. önem vermemek
    • "Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." (Halide Edip Adıvar)
  2. dikkate almamak, aldırmamak, ciddiye almamak

SALIPAZARI
...
SALÇALAMAK

  1. [-i] Yemeklere salça katmak

SALÇALANMA

  1. [isim] Salçalanmak işi veya durumu

SALOZLAŞMA

  1. [isim] Salozlaşmak işi veya durumu

SALGILAYIŞ

  1. [isim] Salgılama işi veya biçimi

SALEPÇİLİK

  1. [isim] Salepçinin işi

SALDIRTMAK

  1. [-e] Saldırma işini yaptırmak

SALAMURACI

  1. [isim] Salamura yapan kimse

SALTANATLI

  1. [sıfat] Gösterişli, görkemli
    • "Saltanatlı bir üslubu vardı; yıldızlar, nişanlar içinde." (Yusuf Ziya Ortaç)

SALIVERMEK

  1. [-i] Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak
    • "Nadide Hanım, yemekten sonra torunlarını bahçeye salıvermiş, kendisi büyüklerle beraber sofra başında kalmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

SALINCAKLI

  1. [sıfat] Salıncak gibi sallanmaya yarar biçimde olan, salıncağı olan
    • "Salıncaklı koltuk."
    • "Salıncaklı çocuk bahçesi."

SALABİLMEK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü