Başında kan olan 6 harfli 25 kelime var. Kan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kan olan kelimeler listesine ya da sonu kan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAN

2 Harfli Kelimeler

AK, AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KANADA
...
KANTÇI
...
KANDİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı
    • "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti." (Ömer Seyfettin)
  2. Kandil gecesi
  3. Çok sarhoş

KANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
    • "Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Artık Kâmuran'ın ömrümün en büyük aşkı, geleceğime bir tek hâkim kudret olduğuna kanaat getirdim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kanma, inanma
    • "Sınıfını geçeceğine kanaatim yok."
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
    • "Biz kanaatlerimizi açık söyleriz." (Etem İzzet Benice)

KANARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kesimevi, mezbaha

KANUNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yasal

KANTAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANMAK

  1. [-e] Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak
  2. Tatlı sözlere aldanmak
  3. Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak
    • "Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Yetinmek, iktifa etmek
    • "Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

KANKAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı

KANCIL

  1. [isim] Kanda yaşayan asalak

KANCUR

  1. [isim] İzmarit balığının küçüğü

KANAMA

  1. [isim] Kanamak işi, nezif
    • "Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler." (Reşat Nuri Güntekin)

KANGAL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
  2. Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası
    • "Beş arkadaş, boyunlarına tel ve ip kangalları geçirmiş..." (Reşat Nuri Güntekin)

KANSER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urların yol açtığı hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana
    • "Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır." (Falih Rıfkı Atay)

KANATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KANTİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
  2. Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta

KANTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  2. Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  3. Baskül
  4. 56,452 kg ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
    • "İki kantar kireç."

KANSIZ

  1. [sıfat] Kanı olmayan
  2. Kan dökmeden yapılan
    • "Kansız ihtilal."
  3. Kanı az olan, çok kan kaybetmiş olan, anemik
  4. Duygusuz ve korkak

KANEPE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
    • "Kanepe ile koltuklardan ikisini indirir, aşağıya çekidüzen veririz." (Refik Halit Karay)

KANVAS
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü