İçinde zu olan 8 harfli 32 kelime var. İçerisinde ZU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zu olan kelimeler listesine ya da Sonu zu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZUNDERE
- ...
- COZURTMA
- ...
- ZURNAZEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zurnacı
-
[isim]
Zurnacı
- TEVAZULU
-
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- "Onu herkes işinin ehli, uysal ve tevazulu bir adam telakki ediyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- TOZUTMAK
-
-
[-i]
Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak
-
Kar, toz gibi savurmak
-
Böbürlenmek, yüksekten konuşup söylediği sözü yerine getirmemek, palavra atmak, mangalda kül bırakmamak
-
Aklını yitirmek
- "Hangi doktor hastasına resmen sen tozutuyorsun dostum, demiştir?" (Haldun Taner)
-
[-i]
Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak
- DOMUZUNA
-
-
[zarf]
İnat olsun diye, inadına
- "Bu sözler hiç şüphesiz Celal Sahir'in değildi, domuzuna harbe sokulmamız için havaya atılmış mantıklardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İyiden iyiye, adamakıllı, çok
- "Madam da domuzuna gâvurdu. Göğsünün üstünde daima bir altın haç." (Peyami Safa)
-
[zarf]
İnat olsun diye, inadına
- LÜZUMSUZ
-
-
[sıfat]
Gereksiz
- "Evin bir ucunda bir fırın, öbür ucunda bir külhan vardı ki tıpkı bu merdiven gibi lüzumsuzdu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Gereksiz
- TAVAZZUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- "Vaziyet tavazzuh edinceye kadar gizlenmekten aylardır yüzünü görmedim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- ZİLZURNA
-
-
Aşırı ölçüde
- "Zilzurna sarhoş gelir, gık diyeni öldüresiye dövermiş." (Atilla İlhan)
- "Bu kör olasıyı ya bir daha içmeyeceğim yahut zilzurna olacağım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aşırı ölçüde
- ZULALAMA
- ...
- VUZUHSUZ
-
-
[sıfat]
Açık olmama durumu, belirsiz
-
[sıfat]
Açık olmama durumu, belirsiz
- KUZULAMA
-
-
[isim]
Koyun yavrulama
-
Kuzu yürüyüşü gibi emekleme
-
[isim]
Koyun yavrulama
- BUZULSUZ
-
-
[sıfat]
Buzulu olmayan
-
[sıfat]
Buzulu olmayan
- BOZUNMAK
-
-
[nsz]
Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak
-
Işınetkin bir çekirdek, ışınım salarak değişikliğe uğramak
-
[nsz]
Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak
- PAZUBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
-
Kol muskası
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
- BOZUŞMAK
-
-
Araları açılmak
- "Karısı ile barıştı lakin Zühtü ile bozuştu." (Burhan Felek)
-
Araları açılmak
- ZULMETME
-
-
[isim]
Zulmetmek işi
-
[isim]
Zulmetmek işi
- ZUMLAMAK
-
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
-
Bir konunun belirli bir noktasına yoğunlaşmak
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
- NEVZUHUR
- ...
- BOZULMAK
-
-
[nsz]
Bozma işine konu olmak
- "Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." (Burhan Felek)
-
Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek
- "Et bozulmuş."
-
Dağılmak, bozguna uğramak
- "Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez'den geçiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Taşıt arızalanmak
-
İyi ve değerli niteliğini yitirmek
-
Bir şeye kızmak, içerlemek
- "Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Sağlığını yitirip zayıflamak
-
[nsz]
Bozma işine konu olmak