İçinde ve olan 6 harfli 72 kelime var. İçerisinde VE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ve olan kelimeler listesine ya da Sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VERESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mirasçılar
-
[isim]
Mirasçılar
- AVERAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ortalama
-
Sayı farkı
-
[isim]
Ortalama
- HEVENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- "Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- RAVENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, 1-2 m yükseklikte, büyük yapraklı, beyaz çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Rheum officinale)
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, 1-2 m yükseklikte, büyük yapraklı, beyaz çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Rheum officinale)
- EVVELİ
-
-
Önceki
- "Evveli gün."
-
[zarf]
Eskiden
- "Evveli böyle derlerdi."
-
Önceki
- MÜRVER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hanımeligillerden, yaprakları karşılıklı, demet durumundaki beyaz çiçeklerinden hekimlikte yararlanılan, meyvesi zeytine benzer bir ağaççık (Sambucus nigra)
-
[isim]
Hanımeligillerden, yaprakları karşılıklı, demet durumundaki beyaz çiçeklerinden hekimlikte yararlanılan, meyvesi zeytine benzer bir ağaççık (Sambucus nigra)
- ÜVEYME
-
-
[isim]
Üveymek işi veya durumu
-
[isim]
Üveymek işi veya durumu
- ELVEDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Bir daha kavuşulmayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz
- "Elveda ey güzel günler!"
-
Bir daha karşılaşılmayacak biçimde ayrılırken "Allaha ısmarladık, Allaha emanet olun" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Bir daha kavuşulmayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz
- SATVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
- RÜŞVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
- "Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
- DEVECİ
-
-
[isim]
Deve sahibi, deve kiralayan kimse
-
Deve kervanını güden kimse
-
Çok sert ve kaba oynayan kimse
-
[isim]
Deve sahibi, deve kiralayan kimse
- GÖVERİ
-
-
[isim]
Sebze
-
[isim]
Sebze
- MİHVER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eksen
- "Bir dolap beygiri gibi bir mihverin etrafında dönüp dolaşarak ağaçları muayene eder, zerzevatları sulardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Konuşulan, yazılan, tartışılan veya düşünülen bir konunun en önemli noktası
- "Biz, onların mihver kelimelerini ve meselelerini âdeta atlayarak geçeriz." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Eksen
- VEFALI
-
-
[sıfat]
Vefakâr
- "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[sıfat]
Vefakâr
- İVEĞEN
-
-
[sıfat]
Aceleci
- "Ben, dedim, iveğen değilim, düşünmekten de korkmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çabuk ilerleyen, akut
- "İveğen hastalık."
-
[sıfat]
Aceleci
- VERMUT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Birçok bitki eklenerek özel koku verilmiş, tatlı, bir tür şarap
-
[isim]
Birçok bitki eklenerek özel koku verilmiş, tatlı, bir tür şarap
- VETİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süreç
-
[isim]
Süreç
- KASVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- "Gündüzün bu saatinde, tiyatroya ağır bir kasvet çökmüş." (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- VERNİK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı
- "Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı