İçinde san olan 6 harfli 26 kelime var. İçerisinde SAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında san olan kelimeler listesine ya da Sonu san ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAS, SAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SANMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek
- "Sahiden hasta sanıyorlar, tebdilihava tavsiye ediyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Gibi gelmek, farz etmek
- "Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı." (Peyami Safa)
-
Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
- "Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek
- SANTRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orta, orta alan, merkez
-
Santra noktası
-
Hücum oyuncularının ortasında oynayan futbolcu
-
[isim]
Orta, orta alan, merkez
- SANTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
- SANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi
- "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir derecenin altmışta biri
-
Fizik ve mekanikte zaman birimi
-
[isim]
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi
- LİSANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dille ilgili
-
[sıfat]
Dille ilgili
- NOKSAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksik
- "Eniştem zaten bizim terbiye ve tahsilimizi birçok bakımdan noksan bulurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Eksiklik, kusur
- "O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Eksik
- SANSAR
-
-
[isim]
Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)
- "Ağaç sansarı. Kaya sansarı."
-
[isim]
Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)
- İNSANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnsanca
- "Öteden beriden konuşabilirler hatta birbirlerinin hâline insani bir alaka gösterebilirlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İnsanca
- SANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
- SANTİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
-
Santimetre
-
[isim]
Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
- SANSIZ
-
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
- DOKSAN
-
-
[isim]
Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 90, XC rakamlarının adı
-
[sıfat]
Dokuz kere on, seksen dokuzdan bir artık
-
[isim]
Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
- SANKİM
- ...
- KORSAN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Düşman veya kendi ulusunun gemilerine saldıran deniz haydudu, deniz hırsızı
- "Bu adayı ilk defa Portekizli korsanlar bulmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse
-
[sıfat]
İzinsiz olarak çoğaltılan (kitap, kaset vb.)
-
[sıfat]
Bir hakkı izinsiz olarak kullanan
- "Korsan kasetçilik. Korsan yayın."
-
[isim]
Düşman veya kendi ulusunun gemilerine saldıran deniz haydudu, deniz hırsızı
- EFSANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
-
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb
- "Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
- YEKSAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Düz
-
Bir, aynı düzeyde, eşit
-
[sıfat]
Düz
- SANSÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, yayın ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim
-
Denetleme işini yapan kurul
-
[isim]
Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, yayın ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim
- SANCAK
-
-
[isim]
Bayrak, liva
-
Çoğunlukla askerî birliklere verilen yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak
-
Gemilerin sağ yanı
-
Osmanlı yönetim teşkilatında illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık
-
[isim]
Bayrak, liva
- USANTI
-
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
- USANMA
-
-
[isim]
Usanmak durumu
-
[isim]
Usanmak durumu