İçinde ram olan 8 harfli 43 kelime var. İçerisinde RAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ram olan kelimeler listesine ya da Sonu ram ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AR, MA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YIPRAMAK
-
-
[nsz]
Aşınıp eskimek, incelmek
-
[nsz]
Aşınıp eskimek, incelmek
- ŞAKRAMAK
-
-
[nsz]
Şakımak
-
[nsz]
Şakımak
- NİTRAMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğal amonyum nitrat
-
[isim]
Doğal amonyum nitrat
- KIVRAMAK
-
-
[nsz]
Buruşup toplanmak, kıvırcık duruma gelmek
- "İplik kıvradı."
-
Hızlı yürümek
-
Harekete geçmek
-
[nsz]
Buruşup toplanmak, kıvırcık duruma gelmek
- DİYAGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik
-
Bir çiçeğin bütün ayrıntılarını gösteren taslak
-
[isim]
Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik
- DOĞRAMAK
-
-
[-i]
Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak
- "Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak
- PANORAMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüksek bir yerden bakıldığında göz önüne serilen geniş görünüş
- "Belediye reisi bir panorama resmi çekmeyi akıl etmeyen fotoğrafçıya çıkışıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Genel görünüm
-
[isim]
Yüksek bir yerden bakıldığında göz önüne serilen geniş görünüş
- KAVRAMAK
-
-
[-i]
Elle sıkıca tutmak
- "Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." (Necati Cumalı)
-
Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak
- "İnsanoğlu gerçeğin bir parçasını kavradı mı bütününü kavradığı düşüne kapılır." (Salâh Birsel)
-
Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak
-
Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak
-
[-i]
Elle sıkıca tutmak
- FIKRAMAK
-
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
- İDEOGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sözleri veya düşünceleri sesleri gösteren harflerle değil çeşitli işaret veya simgelerle ifade eden yazı
- "Çince, ideogramlardan oluşan bir yazı sistemine sahiptir."
-
[isim]
Sözleri veya düşünceleri sesleri gösteren harflerle değil çeşitli işaret veya simgelerle ifade eden yazı
- FRAMBUAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ahududu
-
[isim]
Ahududu
- KAHRAMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit
- "Hareketlerini kahramanların edalarıyla asaletleştiriyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir olayda önemli yeri olan kimse
- "Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi
- "Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit
- KARAMSAR
-
-
[sıfat]
Kötümser
- "İşsiz geçirdiği her gün biraz daha karamsar oldu." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Kötümser
- DEKAGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
On gram ağırlığında bir ölçü birimi
-
[isim]
On gram ağırlığında bir ölçü birimi
- MİLİGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir gramın binde birine eşit ağırlık ölçüsü birimi (mgr)
-
[isim]
Bir gramın binde birine eşit ağırlık ölçüsü birimi (mgr)
- KURAMSAL
-
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
- KARAMBOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması
-
Çarpışma, birbirine çarpma
-
Karışıklık, karmaşa
-
[isim]
Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması
- MELODRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yunan trajedilerinde koro başı ile bir oyuncu arasında geçen şarkılı diyalog
-
Oyuncuların müzik eşliğinde sahneye girip çıktıkları bir oyun türü
-
Çağdaş tiyatroda, duygusal ve acıklı olaylara dayalı bir oyun türü
-
[isim]
Yunan trajedilerinde koro başı ile bir oyuncu arasında geçen şarkılı diyalog
- SIÇRAMAK
-
-
Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak
- "Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti."
-
[nsz]
Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak
- "Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak
- "Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek
- "Hatta az önce Birgi'ye de sıçramıştı satışlar." (Necati Cumalı)
-
Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak
- İKRAMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para
-
Piyangoda bir kimseye çıkan para veya nesne
-
[isim]
Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para