İçinde mas olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde MAS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mas olan kelimeler listesine ya da Sonu mas ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAS, SAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AS, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAMASKO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan, keten ve ipek karışımı bir tür kumaş
-
[isim]
Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan, keten ve ipek karışımı bir tür kumaş
- MASAJCI
-
-
[isim]
Sağlık veya tedavi amacıyla masaj yapan kimse, masör
-
[isim]
Sağlık veya tedavi amacıyla masaj yapan kimse, masör
- TEMASLI
- ...
- KUMASIZ
-
-
[sıfat]
Kuması olmayan
-
[sıfat]
Kuması olmayan
- MASASIZ
- ...
- ELMASLI
-
-
[sıfat]
Elmas takmış olan
- "Zenginliğe doğru kendimde bir yakınlaşma duyar, elmaslı, kürklü kadınlara sokulmak isterdim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Elmas takmış olan
- MASNUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sanatla yapılmış şeyler, sanat eserleri
-
Aslı olmayan şeyler, yapma ve düzme şeyler
-
[isim]
Sanatla yapılmış şeyler, sanat eserleri
- HAMASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- "Bir hamaset destanı."
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- MASACIK
- ...
- MASTORİ
- ...
- MASTARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İletki
-
[isim]
İletki
- MASALCI
-
-
[isim]
Masal anlatan, yazan veya okuyan kimse
-
Yalan uyduran, hayalî şeyler anlatan kimse
-
[isim]
Masal anlatan, yazan veya okuyan kimse
- İLTİMAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- "Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu." (Orhan Kemal)
- "Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı." (Azra Erhat)
-
Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma
- "İltiması geçmişe hasretmeyelim. Daha doğrusu iltiması büsbütün kaldıralım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- MASTİKA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sakız rakısı
- "Elinde kesme kristal bir sürahi, kadeh boşaldıkça koşup mastika dolduruyor." (Atilla İlhan)
-
Sakız ağacından çıkarılan reçine
-
[isim]
Sakız rakısı
- MASKELİ
-
-
[sıfat]
Maskesi olan, maskelenmiş
-
Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan
-
[sıfat]
Maskesi olan, maskelenmiş
- MASMAVİ
-
-
[sıfat]
Her yanı mavi, gömgök
- "Gökyüzü mavi, masmaviydi/ Güneş gittikçe ısıtıyordu." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Her yanı mavi, gömgök
- MÜMASİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- "Adapazarı havalisinde de buna mümasil bir hadise vukua geldi." (Atatürk)
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- MASTURİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Geminin en geniş yeri
-
[isim]
Geminin en geniş yeri
- MASALSI
-
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
- MASKARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş
- "Görseniz ne maskara şey!"
- "Şu kendini bütün memlekete maskara eden münevver züppenin eksik tarafı millî şuurdan başka nedir?" (Orhan Seyfi Orhon)
- "Hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Karnaval maskesi
- "Çocuk bir maskara satın aldı."
-
[isim]
Kirpik boyası, rimel
-
Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse)
- "Bırak şu maskarayı."
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş