İçinde kay olan 8 harfli 56 kelime var. İçerisinde KAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kay olan kelimeler listesine ya da Sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYŞAMAK
-
-
[nsz]
Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak
-
[nsz]
Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak
- KAYABAŞI
-
-
[isim]
Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma
-
Türk halk edebiyatında çoban türküsü
-
[isim]
Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma
- KAYKILMA
-
-
[isim]
Kaykılmak işi
-
[isim]
Kaykılmak işi
- KAYINLIK
-
-
[isim]
Kayın ağaçları çok olan yer
-
[isim]
Kayın ağaçları çok olan yer
- KAYMAKÇI
-
-
[isim]
Kaymak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kaymak yapan veya satan kimse
- KAYNATIŞ
- ...
- HİKAYECİ
- ...
- KAYGISIZ
-
-
[sıfat]
Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz
- "Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz
- KAYTARMA
-
-
[isim]
Kaytarmak işi
- "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Kaytarmak işi
- ÇALKAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkama işi veya biçimi
- KAYDOLMA
-
-
[isim]
Kaydolmak işi, yazılma
-
[isim]
Kaydolmak işi, yazılma
- KAYITMAK
-
-
[-den]
Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek, bir karardan dönmek, nükûl etmek, rücu etmek
-
[-den]
Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek, bir karardan dönmek, nükûl etmek, rücu etmek
- KAYITSIZ
-
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- "Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt
- "Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şarta bağlı olmayan
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- KAYNAKLI
-
-
[sıfat]
Belli bir kaynaktan gelen
- "Londra kaynaklı bir habere göre..."
-
Kaynak yapılmış
-
[sıfat]
Belli bir kaynaktan gelen
- MUKAYYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
-
Kaydedici makine
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
- KAYNAŞMA
-
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- "Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi." (Haldun Taner)
-
Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
-
Huzursuzluk
- "Meclisteki kaynaşmalar yatıştı ve normal bir durum sağlanabildi mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- KAYBEDİŞ
- ...
- KIRKAYAK
-
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
-
Kasık biti
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
- KAYTARIŞ
-
-
[isim]
Kaytarma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaytarma işi veya biçimi