İçinde elem olan 8 harfli 66 kelime var. İçerisinde ELEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elem olan kelimeler listesine ya da Sonu elem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ELEM, EMEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTELEME
-
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- KEFELEME
-
-
[isim]
Kefelemek işi
-
[isim]
Kefelemek işi
- EĞELEMEK
-
-
[-i]
Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak
-
[-i]
Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak
- KÖŞELEME
-
-
[isim]
Köşelemek işi
-
[zarf]
Köşeye çapraz gelecek biçimde
- "Sonra aynı mendili üç köşeleme katlayarak boynu ile kolalı yakasının arasına sıkıştırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Köşelemek işi
- EVELEMEK
- ...
- DEŞELEME
-
-
[isim]
Deşelemek işi
-
[isim]
Deşelemek işi
- KESELEME
-
-
[isim]
Keselemek işi
-
[isim]
Keselemek işi
- DENGELEM
-
-
[isim]
Bilanço
-
[isim]
Bilanço
- EŞELEMEK
-
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
-
Dağıtıp karıştırmak
- "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
-
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
- "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- GENELEME
-
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- TEPELEME
-
-
[isim]
Tepelemek işi
- "Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan
- "Ortaya konmuş tepeleme dolu sarı mangalın çevresine..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar
- "İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tepelemek işi
- TAZELEME
-
-
[isim]
Tazelemek işi
-
[isim]
Tazelemek işi
- GEVELEME
-
-
[isim]
Gevelemek işi
- "Bu çeşit bunak gevelemeleri yaşlı dostlar çevresinde hoş görülebilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gevelemek işi
- DİZELEME
-
-
[isim]
Dizelemek işi
-
[isim]
Dizelemek işi
- OJELEMEK
- ...
- KÜMELEME
-
-
[isim]
Kümelemek işi
-
Film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme
-
[isim]
Kümelemek işi
- TİRELEME
-
-
[isim]
Tirelemek işi
-
[isim]
Tirelemek işi
- KEÇELEME
-
-
[isim]
Keçelemek işi
-
[isim]
Keçelemek işi
- MİNELEME
-
-
[isim]
Minelemek işi
-
[isim]
Minelemek işi
- ÇİSELEME
-
-
[isim]
Çiselemek işi
-
[isim]
Çiselemek işi