İçinde do olan 5 harfli 52 kelime var. İçerisinde DO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında do olan kelimeler listesine ya da Sonu do ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DO, OD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİDON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçine çeşitli maddeler konulan, sac, plastik veya çinkodan yapılmış kap
-
[isim]
İçine çeşitli maddeler konulan, sac, plastik veya çinkodan yapılmış kap
- GİDON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönelteç
- "Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun!" (Burhan Felek)
-
Komodorlara özgü çıması çatal biçiminde kesilmiş sancak, fors
-
[isim]
Yönelteç
- LODOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Güneyden veya güneybatıdan esen ve bazen de yağış getiren yerel rüzgâr, kaba yel, boz yel
- "Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı." (Orhan Veli Kanık)
- "Hava öğleden beri lodosa çevirdiği için soğuk değildi." (Peyami Safa)
-
Bu rüzgârın estiği gün veya zaman
- "Lodosta balığa çıkılmaz."
-
Güney yönü
-
[isim]
Güneyden veya güneybatıdan esen ve bazen de yağış getiren yerel rüzgâr, kaba yel, boz yel
- DOLAM
-
-
[isim]
Dolama işinin her defası
- "Bu sargı ancak üç dolam dolanabilir."
-
[sıfat]
Bir kez dolanacak miktarda olan
- "Beş dolam kuşak."
-
[isim]
Dolama işinin her defası
- DOLAK
-
-
[isim]
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
-
Baş örtüsü, yazma
-
Boyun atkısı
-
[isim]
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
- BARDO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aygır ile dişi eşek çiftleşmesinden üretilen hayvan
-
[isim]
Aygır ile dişi eşek çiftleşmesinden üretilen hayvan
- DOMUZ
-
-
[isim]
Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica)
- "Şişmanlıyorum, neden yine bir domuz gibi tıkındım?" (Atilla İlhan)
-
Hain, aksi, ters, inatçı kimse
- "Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?" (Refik Halit Karay)
- "Domuz gibi bilir ama söylemez!"
-
[isim]
Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica)
- DOYMA
-
-
[isim]
Doymak işi
-
Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması
- "Tungstenli iyi bir çelik 15000 gauss miktarında manyetizma ile doyma durumuna gelir."
-
Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması
-
Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba
-
[isim]
Doymak işi
- DOBRA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[sıfat]
İyi, güzel
-
[sıfat]
İyi, güzel
- DONUK
-
-
[sıfat]
Parlaklığı olmayan, mat
- "Donuk yıldızlar gökte titreşir." (Necati Cumalı)
-
Canlılığı olmayan, fersiz (göz)
- "Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş." (Haldun Taner)
-
Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse)
- "Donuk bir adam."
-
[sıfat]
Parlaklığı olmayan, mat
- PADOK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer
-
Otomobil yarışlarında takımlara ait hazırlanma ve dinlenme yeri
-
[isim]
Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer
- DONLU
-
-
[sıfat]
Donu olan
- "Beyaz donlu çocukların yol kenarında selama duruşları, beni içlendiriyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Donu olan
- DOĞUM
-
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
-
Bir kimsenin doğduğu yıl
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
- DOZER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tırtıllı veya lastik tekerlekli yol yapım makinesi, buldozer, yoldüzler
-
[isim]
Tırtıllı veya lastik tekerlekli yol yapım makinesi, buldozer, yoldüzler
- DORUM
-
-
[isim]
Deve yavrusu
-
[isim]
Deve yavrusu
- DOĞAÇ
-
-
[isim]
Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical
-
[isim]
Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical
- DOYGU
-
-
[isim]
Yaşamayı sağlayacak besin, rızık
-
[isim]
Yaşamayı sağlayacak besin, rızık
- RONDO
- ...
- DONMA
-
-
[isim]
Donmak işi
-
[isim]
Donmak işi
- DORUK
-
-
[isim]
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
-
En üstün başarı düzeyi
- "Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer." (Tarık Buğra)
-
Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
-
[isim]
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika