İçinde bah olan 9 harfli 16 kelime var. İçerisinde BAH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bah olan kelimeler listesine ya da Sonu bah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

HAB

2 Harfli Kelimeler

AB, AH, HA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SABAHLARI

  1. [zarf] Sabah vaktinde
  2. Her sabah

BAHANESİZ

  1. [sıfat] Bahanesi olmayan
  2. Bahanesi olmadan
    • "Kapıdan çıkmak üzere olan İclâl geriye dönerek bahanesiz durmuştu." (Peyami Safa)

BAHTSIZCA
...
BAHRİYELİ

  1. [isim] Deniz Kuvvetlerine bağlı asker
    • "Gemilerde talim var / Bahriyeli yârim var" (Halk türküsü)
  2. Deniz Harp Okulu öğrencisi

BAHTLILIK

  1. [isim] Bahtlı olma durumu

BAHSETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-den] Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
    • "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)

KABAHATLİ

  1. [sıfat] Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
    • "Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SABAHLAMA

  1. [isim] Sabahlamak işi
    • "Bir de dışarıda sabahlamaya başlarsa büsbütün küplere binecekti." (Çetin Altan)

ALESSABAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Sabah erkenden

BAHAMALAR
...
BAHARATLI

  1. [sıfat] İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı
    • "Dumanlı dumanlı, sıcak sıcak, baharatlı köfteler..." (Çetin Altan)

ARKABAHÇE
...
BAHŞETMEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [-i] Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
    • "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GİRANBAHA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. Pahada ağır, değerli
    • "İçi ve dışı nice giranbaha avizelerle süslendi ve aydınlatıldı." (Salâh Birsel)

YENİBAHAR

  1. [isim] Mersingillerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir bitki (Pimenta officinalis)
  2. Bu bitkinin olgunlaştıktan sonra kurutulup bahar olarak kullanılan meyvesi

BAHARATÇI

  1. [isim] Baharat alım satımıyla uğraşan kimse, baharcı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü