İçinde atma olan 7 harfli 41 kelime var. İçerisinde ATMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında atma olan kelimeler listesine ya da Sonu atma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ATMA, TAAM

3 Harfli Kelimeler

AMA, ATA, MAT, TAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AT, MA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SINATMA

  1. [isim] Sınatmak işi

KANATMA

  1. [isim] Kanatmak işi

KUŞATMA

  1. [isim] Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara
    • "Bir türlü, ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü." (Yahya Kemal)

AĞLATMA

  1. [isim] Ağlatmak işi
    • "Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem." (Haldun Taner)

YAMATMA

  1. [isim] Yamatmak işi

KATMALI

  1. [isim] Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi

ISLATMA

  1. [isim] Islatmak işi

BUDATMA

  1. [isim] Budatmak işi

DAYATMA

  1. [isim] Dayatmak işi, empoze etme
    • "Motorlu birlikler bu memleketi, hiçbir dayatmaya uğramaksızın işgal ediverince hayretten donakaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YIKATMA

  1. [isim] Yıkatmak işi

SULATMA

  1. [isim] Sulatmak işi

AKSATMA

  1. [isim] Aksatmak işi

ALDATMA

  1. [isim] Aldatmak işi

YARATMA

  1. [isim] Yaratmak işi
    • "Bir sihirli kelimesi içinde şimşekler yaratmaya kadirdi." (Hüseyin Cahit Yalçın)

BOŞATMA

  1. [isim] Boşatmak işi

DONATMA

  1. [isim] Donatmak işi, teçhiz

OYNATMA

  1. [isim] Oynatmak işi
    • "Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇATMACI

  1. [isim] Çatma işini yapan kimse

ATLATMA

  1. [isim] Atlatmak işi

UZATMAK

  1. [nsz] Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak
    • "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
    • "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-i] Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
    • "Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
    • "Şu köşe rafında toz şeker kutusu var, uzatıver bana." (Aka Gündüz)
  4. Germek
    • "İp uzatmak."
  5. Konuşmayı sürdürmek
    • "Her iki odadan üçer beşer kişi lakırtıyı uzattılar." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [-e] Vermek, göndermek
    • "Can, topu Zeki'ye uzattı.."
  7. [-i] Süreyi artırmak, temdit etmek
    • "Meclis, olağanüstü hâl süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine ... süreyi uzatabilir..." (Anayasa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü