İçinde anma olan 8 harfli 159 kelime var. İçerisinde ANMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anma olan kelimeler listesine ya da Sonu anma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AMAN, ANAM, ANMA, MANA

3 Harfli Kelimeler

AMA, ANA, NAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AN, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TIKANMAK

  1. [nsz] Tıkama işine konu olmak
    • "Lavabo tıkandı."
  2. İştahı kalmayıp yemek yiyememek
  3. Soluk alamamak, soluğu kesilmek
    • "Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lale'ye bir kere daha baktı." (Ömer Seyfettin)

YASLANMA

  1. [isim] Yaslanmak işi

DAYANMAK

  1. [-e] Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
    • "Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [nsz] Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak
    • "Bu kumaş çok dayandı."
  3. Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek
    • "Bu gemi fırtınaya iyi dayanır."
  4. Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
    • "Laikliği korumak için kanun kuvvetine mi, eğitim ve telkin kuvvetine mi dayanmalıyız?" (Falih Rıfkı Atay)
  5. [nsz] Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
    • "Merkezde Akhisar'ın, Bergama'nın da henüz dayandığını öğrendiler." (Necati Cumalı)
  6. Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak
  7. [nsz] Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek
    • "Aradan biraz daha geçince kumandan dayanamadı, söze başladı." (Memduh Şevket Esendal)
  8. Varmak, ulaşmak
    • "Bu haber ortalığa yayılır yayılmaz banknotlarını kapan bankaya dayanıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  9. Bütün gücünü kullanarak bir işi yapmak
    • "İki genç, kırarcasına küreklere dayandılar." (Halikarnas Balıkçısı)
  10. Bir iş sonunda birinin veya bir şeyin üzerinde kalmak
    • "Bu proje sonunda bize dayanacak."
  11. [nsz] Yetişmek, yeter olmak
  12. Hız vermek
    • "Şoför gaza dayandı."

KIVANMAK

  1. [-e] Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak

OKLANMAK

  1. [nsz] Okla vurulmak

POZLANMA
...
KATLANMA

  1. [isim] Katlanmak işi
    • "Asım Bey'in kardeşiyle aramızda en basit bir dostluğa bile katlanması ihtimali var mı?" (Halide Edip Adıvar)

KISKANMA

  1. [isim] Kıskanmak işi

KORLANMA

  1. [isim] Korlanmak işi

KAPANMAK

  1. [nsz] Kapalı duruma gelmek
    • "Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. [-e] Dışarı ile ilişiğini kesmek
    • "Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek
    • "Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Son verilmek, kesilmek
    • "Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu." (Memduh Şevket Esendal)
  5. [-e] Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek
    • "Secdeye hamt için değil, güya utandıklarından kapandılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  6. Tatile girmek
    • "Okullar kapandı."
  7. Yara iyileşmek
  8. Göz kör olmak
    • "Kazadan sonra bir gözü kapandı."
  9. Hava bulutlanmak

TARANMAK

  1. [nsz] Tarama işi yapılmak
    • "Yünler yıkandıktan sonra tarandı."
  2. Kendi başını taramak
    • "Bugün bu tarağımla taranmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Dikkatlice bir şey aramak
    • "Kalkarlarken tütün kesesini kuşağına sokan İboş arandı, tarandı" (Ömer Seyfettin)

ALDANMAZ

  1. [sıfat] Aldatılamayan, aldanmayan (kimse)

ISLANMAK

  1. [nsz] Islak duruma gelmek
    • "Pantolonları yarı bellerine kadar ıslanmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

SUÇLANMA

  1. [isim] Suçlanmak işi

PAKLANMA

  1. [isim] Paklanmak işi

DALLANMA

  1. [isim] Dallanmak işi
    • "Bilimsel alandaki dallanma, bizi toplu bir evren görüşü edinme mutluluğundan da yoksun bırakıyor." (Melih Cevdet Anday)

OYALANMA

  1. [isim] Oyalanmak işi

KANLANMA

  1. [isim] Kanlanmak işi

YALANMAK

  1. [nsz] Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak
    • "Tabak hiç yalanır mı?"
  2. Kendini yalamak
    • "Kedi yalanıyor."

UĞRANMAK

  1. [nsz] Uğrama işi yapılmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü