Başında hi olan 6 harfli 29 kelime var. Hi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hi olan kelimeler listesine ya da sonu hi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında hi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HİJYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sağlık bilgisi
-
Sağlık koruma, hıfzıssıhha
-
[sıfat]
Sağlıklı
-
[isim]
Sağlık bilgisi
- HİZMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma
- "Vatan, evladının hizmetini bekliyor." (Ömer Seyfettin)
- "Değil kendisine hizmet etmeye, kendisinden herhangi bir hizmet görmeye bile tahammül edemeyeceği bir insana '-Ne istiyorsunuz?' demek yok." (Sait Faik Abasıyanık)
- "On lokomotif hizmete giriyor."
- "Kendisine büyük hizmeti dokunmuş insanları unutmak bir toplumun yozlaştığını belgeler." (Haldun Taner)
-
Görev, iş
- "Askerlik hizmeti."
- "Bu davaya en iyi hizmet etmiş olan benim." (Azra Erhat)
-
Bakım, özen, ihtimam
- "Bu bahçe çok hizmet ister."
-
[isim]
Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma
- HİKMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgelik
-
Neden, gizli neden
- "Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar." (Zeki Ömer Defne)
-
Tanrı'nın insanlarca anlaşılamayan amacı
-
Özlü söz, vecize
- "Biz bize benzeriz sözü ile millî hikmetlerimizin en doğrusunu söylemişiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Fizik
-
Felsefe
-
[isim]
Bilgelik
- HİKAYE
- ...
- HİTABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söylev
- "Doktor Hikmet'e yönelmiş olmakla beraber sözleri artık umumi bir hitabe şeklini alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Söylev
- HİNTLİ
- ...
- HİLECİ
-
-
[sıfat]
Hile yapan, hile karıştıran, hilebaz, hilekâr
-
[sıfat]
Hile yapan, hile karıştıran, hilebaz, hilekâr
- HİCRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
- "Bu hicran, dudaklarına ezelî bir nakarat yapıştırmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı
- "Başıma da konuyor konuyor aman martı kuşları / Gözlerimden boşalır hicran yaşları." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
- HİLELİ
-
-
[sıfat]
Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış
- "Hileli süt."
-
[sıfat]
Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış
- HİMMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardım, kayırma
- "Himmetinizle fakir bir ailenin yüzü gülerse tabii siz de sevaba girersiniz." (Refik Halit Karay)
- "Sizler de bir parça himmet edersiniz, boğaz köprüsünün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çalışma, emek, gayret
- "Bu iş çok himmet ister."
-
Lütuf, iyilik, iyi davranma
-
[isim]
Yardım, kayırma
- HİDRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir cismin suyla birleşmesiyle veya bazı madenler üzerinde suyun etkisiyle oluşan bileşik
-
[isim]
Bir cismin suyla birleşmesiyle veya bazı madenler üzerinde suyun etkisiyle oluşan bileşik
- HİLKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, fıtrat
-
[isim]
Yaradılış, fıtrat
- HİCRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göç
-
İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi
- "Hicretten yüz elli yıl sonra."
-
[isim]
Göç
- HİLVAN
- ...
- HİLALİ
- ...
- HİMAYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim
- "Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Kayırma, elinden tutma
-
[isim]
Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim
- HİSSİZ
-
-
[sıfat]
Duygusuz
- "Gösterdiği arkadaşlığa, bağlılığa karşı hissiz kalamazdı, onun boynuna sarıldı." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Duygusuz
- HİBRİT
- ...
- HİKEMİ
- ...
- HİÇTEN
-
-
[sıfat]
Çok değersiz, önemsiz
-
[zarf]
Gereği, yararı yokken veya karşılıksız olarak, yok yere
- "Hiçten bu kadar masrafa girdim."
-
[sıfat]
Çok değersiz, önemsiz