Sonunda elemek olan 9 harfli 52 kelime var. ELEMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde elemek olan kelimeler listesine ya da başında elemek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E E K L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
EKLEME, ELEMEK, KELEME, MELEKE
5 Harfli Kelimeler
EKLEM, ELEME, ELMEK, KELEM, MELEK
4 Harfli Kelimeler
EKME, ELEK, ELEM, EMEK, EMEL, KELE, KEME, LEKE, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, EM, KE, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EVRELEMEK
- ...
- PEPELEMEK
-
-
[nsz]
Pepe gibi konuşmak
-
[nsz]
Pepe gibi konuşmak
- LEKELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak
- "Kumaşı lekelemek."
-
Birine, namusa dokunur bir suç yüklemek
- "Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil..." (Çetin Altan)
-
[-i]
Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak
- TEPELEMEK
-
-
[-i]
Ayakları altında ezmek
-
Bozguna uğratmak, hırpalamak
- "Sen ona ilişirsen ben de seni tepelerim." (Burhan Felek)
-
Kıyasıya dövmek
-
[-i]
Ayakları altında ezmek
- HARELEMEK
- ...
- KÜRELEMEK
-
-
[-i]
Kürekle atıp temizlemek
-
[-i]
Kürekle atıp temizlemek
- GEZELEMEK
-
-
[nsz]
Gezinmek
- "Onun böyle boş saatlerinde içeri dışarı işgüzar işgüzar gezelediğini gören ihtiyarcık ezilir büzülür." (Haldun Taner)
-
Sıkıntılı bir durumda dolaşmak, gezinmek
-
[nsz]
Gezinmek
- KARELEMEK
-
-
[-i]
Karelere ayırmak
-
Bir resmi büyütme veya küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak
-
[-i]
Karelere ayırmak
- DÖNELEMEK
-
-
[nsz]
Dolaşmak, dolaşıp durmak
-
[nsz]
Dolaşmak, dolaşıp durmak
- NİCELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi sayı, ölçü vb. ile bildirmek
-
Bir terime, tek veya çok oluşuna göre bir nicelik yüklemek
-
[-i]
Bir şeyi sayı, ölçü vb. ile bildirmek
- ÖRSELEMEK
-
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- "Rüzgâr çiçekleri örseledi."
-
Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
- "Naciye Hanım, kalkık kaşlarıyla başını sallayarak meclisin sükûtunu örseledi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- ÇEKELEMEK
-
-
[-i]
Tekrar tekrar çekmek
- "Deniz yakasından yakalamış, parmaklarını geçirmiş iki yakasına, çekeliyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[-i]
Tekrar tekrar çekmek
- ÜSTELEMEK
-
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- "Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek
- "Sıtması üsteledi."
-
[-i]
Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek
-
[-e]
Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek
- "Sıkıntıya bir de hastalık üsteleyince."
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- SEPELEMEK
-
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
-
[nsz]
Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
- GÜDELEMEK
-
-
[-i]
Ardına düşmek, kovalamak, sürmek
-
[-i]
Ardına düşmek, kovalamak, sürmek
- ENSELEMEK
-
-
[-i]
Kaçan veya saklanan birini yakalamak
- "... polisim de hırsızı enselemek istiyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Kaçan veya saklanan birini yakalamak
- İMGELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin imgesini zihinde canlandırmak, tahayyül etmek
-
[-i]
Bir şeyin imgesini zihinde canlandırmak, tahayyül etmek
- ÖNCELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
-
Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
- MİNELEMEK
-
-
[-i]
Mine ile süslemek
-
[-i]
Mine ile süslemek
- ÇİSELEMEK
-
-
[nsz]
Yağmur ince ince yağmak
- "Mevsim kış, hava kapalı, yağmur ince ince çiseliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Yağmur ince ince yağmak