Başında bil olan 7 harfli 40 kelime var. Bil ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bil olan kelimeler listesine ya da sonu bil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında bil bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BİLENME

  1. [isim] Bilenmek işi

BİLEŞİK

  1. [sıfat] Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
  2. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
    • "Su, bileşik bir maddedir."
  3. [isim] Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası

BİLEŞEN

  1. [isim] Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri

BİLEMEK

  1. [-i] Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
  2. Güçlendirmek, etkisini artırmak

BİLMECE

  1. [isim] Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
    • "Bu bilmeceyi çözmek için sen de bize katılır mısın?" (Haldun Taner)
  2. Bilinmeyen şey, muamma
    • "Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BİLENİŞ
...
BİLGİLİ

  1. [sıfat] Bilgi sahibi olan, malumatlı, haberli
    • "Ama, iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi?" (Tarık Buğra)
  2. [zarf] Bilerek
    • "Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi." (Yusuf Ziya Ortaç)

BİLEREK

  1. isteyerek, kasten
    • "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
    • "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
    • "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)

BİLEŞİM

  1. [isim] Bileşme işi veya durumu
    • "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
  2. İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
    • "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
  3. Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
  4. Bileşme sonucu oluşan cisim

BİLECİK
...
BİLİNİŞ
...
BİLİNME

  1. [isim] Bilinmek işi

BİLETÇİ

  1. [isim] Bilet satan görevli
    • "Bilet kutusunu koltuğunun altına sıkıştırmış, elleri ceplerinde bir otobüs biletçisi geçti." (Necati Cumalı)

BİLAKİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine
    • "Bilakis tecrübeli bir adam gibi söz söylüyorum, inanınız." (Peyami Safa)

BİLFARZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [edat] Söz gelişi

BİLEŞME

  1. [isim] Bileşmek işi, terekküp

BİLGİCİ

  1. [isim] Sofist

BİLİMCİ

  1. [isim] Bilgin

BİLGİCE
...
BİLİSİZ

  1. [sıfat] Öğrenim görmemiş, cahil

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü