Sonunda at olan 5 harfli 99 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HAŞAT

  1. [sıfat] Darmadağınık, işe yaramaz, bozuk, kötü
  2. Yorgun, bitkin

MUTAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılmış, alışılan
    • "Kendilerine güçlükle yol açan mutat zevat da onun peşi sıra otomobilleriyle uzaklaştılar." (Haldun Taner)

BADAT

  1. [isim] Birleşikgillerden, şekeri çok, bir tür yer elması

IRGAT

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tarım işçisi, rençper
    • "Ayakaltında bir ırgat veya baş üstünde bir ana işlerinizi görür." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yapı işçisi
  3. Gemilerde ve yapılarda yatay kollarla ve birkaç kişi tarafından çevrilen bocurgat

BALAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Orta Çağda, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
  2. Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir tür şarkı
  3. Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser
    • "Schubert'in balatları."

BAŞAT

  1. [sıfat] Baskın

VASAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Orta
  2. [isim] Ortam

MANAT

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

KANAT

  1. [isim] Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
    • "Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler." (Aydın Boysan)
    • "Yazarları, ressamları, müzikçileri kanatlarının altına alan krallar, padişahlar elbette hesaba sığmaz." (Salâh Birsel)
  2. Balıklarda yüzgeç
  3. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
  4. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
    • "Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Yan, taraf
    • "Perde kanadı."
  6. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
    • "Partinin sol kanadı."
  7. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
    • "Yel değirmeni kanadı."
    • "Pervane kanadı."
  8. Angıç
  9. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
    • "Ordunun sağ kanadı."
  10. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol uçlarında yer alan oyuncular

SUVAT

  1. [isim] Hayvan suvaracak yer

KESAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alışverişte durgunluk
    • "Bugünlerde alışveriş de kesat." (Nabizade Nazım)
  2. Yokluk, kıtlık

MEZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açık artırma ile satış
    • "Nesi var nesi yoksa toplar, buraya getirir, mezada koyardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Açık artırma ile satış yapılan yer
    • "Bu masayı mezattan aldım."

SARAT

  1. [isim] Büyük delikli kalbur

MEMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölüm
    • "Hayat memat meselesi."

MAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıç
  2. Anüs
  3. Minderli alçak sedir
    • "... duvardaki çiviye lambayı asarken odanın makatına yığılır gibi oldu." (Abbas Sayar )
  4. Minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş

FIRAT
...
RİCAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vazgeçme
  2. Gerileme, geri çekilme, geri kaçma
    • "1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır." (Falih Rıfkı Atay)

SAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
    • "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum." (Refik Halit Karay)
  2. Bozuk veya eksik
    • "Sakat bir anlatım."
    • "Sakat bir iş."

İFSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
  2. Kargaşalık

İNŞAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şiir okuma, şiir söyleme
  2. Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü