Başında şe olan 7 harfli 38 kelime var. Şe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şe olan kelimeler listesine ya da sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında şe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEKİLCİ
-
-
[sıfat]
Alışılmış kural, tutum veya davranış dışına çıkamayan, biçimci, formaliteci, formalist
- "Şiir diline dayanan bir edebiyat, konuşma dilinden ayrıldığı ölçüde hayattan kopmak, şekilci olmak zorundadır." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Alışılmış kural, tutum veya davranış dışına çıkamayan, biçimci, formaliteci, formalist
- ŞEREFLİ
-
-
[sıfat]
Onurlu
-
Onur veren, şeref veren
- "O kadar tatlı ve şerefli hatıralarla dolu olan Çankaya..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bayındır, şenlikli
- "Şerefli yer."
-
[sıfat]
Onurlu
- ŞEYTANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeytanca
- "Bir millete yapılabilecek sinsi ve şeytani hücum onun vicdanından mazisini almak, hafızasında mazisini yok etmektir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Şeytanla ilgili
-
[sıfat]
Şeytanca
- ŞEHNAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdarların niteliklerini, üstün başarılarını anlatan, mesnevi biçiminde yazılmış manzume
-
Manzum olarak yazılmış tarih
-
[isim]
Hükümdarların niteliklerini, üstün başarılarını anlatan, mesnevi biçiminde yazılmış manzume
- ŞEKİLLİ
-
-
[sıfat]
Şekli olan
- "Tarihten evvelki acayip şekilli mahluklara benzeyen bazı yelkenliler..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Şekli olan
- ŞEKVACI
-
-
[sıfat]
Şikâyet eden, yakınan
- "Vali ve vezirlerin bundan resmen şekvacı olduklarını tarih kitaplarımız yazar." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Şikâyet eden, yakınan
- ŞEKAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haydutluk, soygunculuk
- "Herkesin ortasında yapılan bu şekavete neden kimse karışmıyor?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Haydutluk, soygunculuk
- ŞERİTÇİ
-
-
[isim]
Süs şeridi yapan veya satan kimse
-
[isim]
Süs şeridi yapan veya satan kimse
- ŞEKERLİ
-
-
[sıfat]
İçinde şeker bulunan
- "Elmalar, ferik elmaları gibi kokulu, şekerli, tatlıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçinde şeker bulunan
- ŞENKAYA
- ...
- ŞEHİRCİ
-
-
[isim]
Şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan kimse
-
[isim]
Şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan kimse
- ŞEKERİM
-
-
genellikle kadınların kullandığı sevgi bildiren bir seslenme sözü
- "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
-
genellikle kadınların kullandığı sevgi bildiren bir seslenme sözü
- ŞEDDADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok büyük ve sağlam (yapı)
- "İşte dedi, şeddadi bir bina örneği." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok büyük ve sağlam (yapı)
- ŞEZLONG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üzerine uzanılabilecek biçimde ayarlanan, döşeme yerine bez gerilen bir tür taşınabilir koltuk
- "Uzun parmakları ile kumral saçının saçak köklerindeki beyazları örterek şezlongu üstünde bir daha doğruldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Üzerine uzanılabilecek biçimde ayarlanan, döşeme yerine bez gerilen bir tür taşınabilir koltuk
- ŞEKERCİ
-
-
[isim]
Şeker ve şekerleme yapan veya satan kimse
- "Birkaç gün içinde anlaşıldı ki ... bir fakir şekercinin kızı ile evlenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Şeker satılan yer
-
[isim]
Şeker ve şekerleme yapan veya satan kimse
- ŞEHZADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Padişahların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san
-
[isim]
Padişahların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san
- ŞEHADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanıklık, şahitlik
- "Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma
-
[isim]
Tanıklık, şahitlik
- ŞEVKSİZ
-
-
[sıfat]
Şevki olmayan
- "Her vakit indiğim otelin sahibi beni neden şevksiz karşılıyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şevki olmayan
- ŞEBEKÇİ
-
-
[isim]
Şebek oynatan kimse
- "Burgaz önlerinde birtakım ayıcılar, şebekçiler, kuklacılar..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Şebek oynatan kimse
- ŞENELME
-
-
[isim]
Şenelmek işi
-
[isim]
Şenelmek işi