Başında ş olan 5 harfli 106 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAHSİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, bireysel, özlük
    • "Hareketin içinde şahsi kinler ve rekabetler vardı." (Falih Rıfkı Atay)

ŞAİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Art düşünce
    • "Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu." (Haldun Taner)
  2. Hile
  3. Eksiklik, kusur, ayıp
    • "Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz." (Ercüment Ekrem Talu)
  4. Kir, leke

ŞALAK

  1. [isim] Büyümemiş karpuz

ŞİTAP
...
ŞEKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Biçim
    • "Dünyayı alıp avucuna bir gün Tanrı'm / Avucunda bu dünyaya bir şekil ver." (Arif Nihat Asya)
    • "O, biraz da bana yardım olsun diye, mektepteki Amerika'dan gelen gazeteleri toplar, getirir, bu işe şekil verirdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim
    • "Bu kitapta birçok şekil var."
  3. Davranış biçimi, tutum, yol, tarz
    • "Bu şekilde hareket etmek doğru değildir."
  4. Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
    • "Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi
    • "Yönetim şekli."
  6. Anlatım biçimi
    • "Ne yapıp yapmış, bu havai konuşmayı röportaj şekline sokmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  7. Biçim
  8. Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim
    • "Geometrik şekil."

ŞEPİT

  1. [isim] Hamurdan çok ince açılarak sacda pişirilen ekmek

ŞÖMİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gömlek
  2. Kitap kılıfı

ŞAYAK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
  2. Bu kumaştan yapılmış elbise
    • "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık." (Ömer Seyfettin)

ŞAPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kilisecik
  2. Büyük kiliselerin içinde bir azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri

ŞAŞMA

  1. [isim] Şaşmak işi

ŞAYKA

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi

ŞOSET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kısa çorap

ŞÖLEN

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Ziyafet
    • "Sizin şöleniniz, galiba, benimkinden daha masraflı olmuş..." (Refik Halit Karay)
  2. Belli bir amaçla düzenlenen eğlence
    • "Konuşmanın şurasına burasına espriler serpiştirerek size bir konuşma şöleni çekerdi."
  3. Sanat gösterisi
  4. Din töreni niteliğinde yemek toplantısı

ŞAFAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık
    • "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak." (Mehmet Akif Ersoy)
    • "Şafak sökerken evden çıkıyor, akşam karanlığında dönüyordu." (Reşat Enis)
  2. Askerler arasında terhis için kalan gün sayısından önce söylenen bir söz
    • "Şafak otuz altı."
    • "Kapıyı kapatınca bende şafak attı." (Burhan Felek)

ŞİFRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
    • "İstanbul mümessilliği şifresiyle Mustafa Kemal Paşa'ya bekledikleri malumatı iletmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam

ŞİŞİK

  1. [sıfat] Kabarık, şiş

ŞEFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sevecen, şefkatli, müşfik

ŞARAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey

ŞEKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
    • "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
  2. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı
  3. Şeker hastalığı
    • "Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti." (Haldun Taner)
  4. [sıfat] Sevimli, cana yakın ve güzel
    • "Hele bak, ne şeker şey!"

ŞARPİ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Altı düz, üçgen biçiminde tek direkli, iki yelkenli, iki kişilik tekne

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü