Sonunda iye olan 6 harfli 35 kelime var. İYE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iye olan kelimeler listesine ya da başında iye olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İYE
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temel, esas
-
[isim]
Temel, esas
- HAŞİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
- IYDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bayram kutlaması
-
Bayramlarda din ve devlet büyüklerine sunulan kaside
-
[isim]
Bayram kutlaması
- SEVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzey
- "Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düzey
- AKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu
- "Akliye hekimi."
-
Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
Akılcılık
-
[isim]
Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu
- BADİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çöl
- "Bütün İslam diyarlarından, Afrika'nın badiyelerinde Müslümanlar hep bir Mehdi'yi beklerler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çöl
- MALİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü
- "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." (Anayasa)
-
Konusu bu kuralları incelemek olan bilim dalı
-
Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş
- "Maliyede çalışıyor."
-
[isim]
Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü
- TAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet
-
[isim]
Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet
- ETRİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
-
[isim]
Dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı
- NAHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bucak
- "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bölge
-
[isim]
Bucak
- HEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Armağan
- "Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti." (Haldun Taner)
-
Fiyat
- "Bu masa örtüsünün hediyesi otuz milyon liradır."
-
[isim]
Armağan
- LUTİYE
- ...
- ENFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici toz, burun otu
-
Burna çekilmek için hazırlanmış toz ilaç
- "Gözleri dönmüş bir hâlde kendisini sokağa atar, bol enfiye çekerek akşamlara kadar bir başına dolaşır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif verici toz, burun otu
- SURİYE
- ...
- CARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
- "Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
- BAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- "Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar." (Atilla İlhan)
-
Kalıntı
- "Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Alacak ve borçlar arasındaki fark
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- MAHİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Aylık
-
[zarf]
Aylık olarak
-
[isim]
Aylık
- CELİYE
- ...
- TEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- "Ücretin yarısını da o gün tediye ettim." (Haldun Taner)
-
Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- ŞERİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili