Sonunda ip olan 5 harfli 28 kelime var. İP ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ip olan kelimeler listesine ya da başında ip olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İP, Pİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
    • "Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Her hâlde bu kız da evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil
    • "Bilgi sahibi. Zevk sahibi."
    • "Biri paylayacak olsa öbürü çocuğa sahip çıkıp savunur." (Haldun Taner)
  3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
    • "Düğün sahipleri gibi adımbaşında bahşiş dağıttığım için hizmetçiler de yüksünmüyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse

MUHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Seven, sevgi besleyen, dost

SALİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haç

GALİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bir yarışma, karşılaşma, çatışma vb. sonunda yenen, üstün gelen, başarı kazanan
    • "Bunlar galipler tarafından haksızca esir edilmiş vatandaşlardı." (Aka Gündüz)

MUZİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şaka etmekten hoşlanan, takılgan
    • "Hiç de yaramaz ve muzip bir çocuk olamamakla beraber ona kötü oyunlar oynamaktan çekinmemişimdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TALİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İsteyen, istekli
    • "Keşke bilmeksizin, tesadüfen, İsmail'in almak istediği bu kıza talip çıkmış bir adam vaziyetinde kalsaydım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [isim] Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek
    • "O taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla bütün bu tasavvurlar bir anda yıkılıvermişti." (Haldun Taner)

KATİP
...
VACİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Müslümanlıkça yapılması gerekli olan
    • "Kurban Bayramı'nda her zenginin kurban kesmesi vaciptir." (Burhan Felek)
    • "Ayağın nasıl olup da mezbeleye atıldığını bulmak artık başhemşireye vacip olmuştur." (Haldun Taner)
  2. Yapılması gerekli olan

HABİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgili

CALİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Celp eden, çeken, çekici

TAZİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Azaba sokma, üzme

NASİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin payına düşen şey
    • "Acaba İstanbul'u bir daha görmek nasip olacak mı?" (Halide Edip Adıvar)
    • "Herkes ondan haz veya hüzün, kendi nasibini alırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey
    • "Türk'e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz." (Aka Gündüz)
    • "Konaktaki hamamlardan halayıklar, hizmetçiler de nasiplerini alırmış." (Salâh Birsel)
    • "Allah bana o rezaletle gelmeyi nasip etmesin, ölmek daha iyi." (Halide Edip Adıvar)
    • "Hiçbir erkeğe nasip olmadığını iddia edeceğim hayat, hep kaçamaklarla dolu idi." (Refik Halit Karay)
  3. Kısmet, talih, baht
    • "Tembellerin nasibi aç kalmaktır."
  4. Günlük kazanç

HATİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, konuşmacı
    • "Bu genç doktor, birçok meslektaşları gibi biraz da hatipti." (Ömer Seyfettin)
  2. Cuma ve bayram namazından önce camilerde hutbe okuyan kimse

TEDİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uslandırma, yola getirme, terbiye etme
    • "Emirlerini dinlemeyen milletleri hep bu cezalarla tedip ettiğini söylemiyor muydu?" (Ömer Seyfettin)

NİZİP
...
MUCİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerektiren, gerektirici

TAYİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayıplama, kınama

HİZİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölük, kısım
  2. Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik

CANİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yan, taraf

GARİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kimsesiz, zavallı
    • "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
    • "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
  2. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
  3. Acayip
    • "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
  4. [ünlem] Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
    • "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
  5. Dokunaklı, hüzün veren
    • "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü