Sonunda in olan 6 harfli 107 kelime var. İN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da başında in olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MARDİN
- ...
- NARDİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen ve hayvanlara yem olarak verilen, başakçıkları tek çiçekli küçük bir bitki (Eryngium campestre)
-
[isim]
Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen ve hayvanlara yem olarak verilen, başakçıkları tek çiçekli küçük bir bitki (Eryngium campestre)
- TERMİN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Belirlenmiş zaman, randevu
-
[isim]
Belirlenmiş zaman, randevu
- TABİİN
- ...
- ERBAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rumi takvimde 22 Aralıktan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi
-
[isim]
Rumi takvimde 22 Aralıktan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi
- TAZMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zararı ödeme
-
[isim]
Zararı ödeme
- FLORİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hollanda para birimi, gulden
-
[isim]
Hollanda para birimi, gulden
- DREZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yollarında yol kontrol ve bakımı için kullanılan küçük araba
-
[isim]
Demir yollarında yol kontrol ve bakımı için kullanılan küçük araba
- NİKBİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İyimser
- "Zaten yaradılışı icabı çok nikbin bir gençti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
İyimser
- SMOKİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi
- "Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi
- AFERİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
- "Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı
-
[ünlem]
Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
- ANİLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benzenden türeyen bir amin
-
[isim]
Benzenden türeyen bir amin
- TÜRBİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
-
[isim]
Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
- TAHMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
-
Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme
- "Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim." (Halide Edip Adıvar)
- "Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi." (Ömer Seyfettin)
-
Önceden kestirilen, düşünülen şey
- "Tahminlerinde yanılmaz."
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
- KAOLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Arı kil
-
[isim]
Arı kil
- OLEFİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etilen gibi yapısına başka bir öge veya kök sokulabilen, karbonlu hidrojenlerin genel adı
-
[isim]
Etilen gibi yapısına başka bir öge veya kök sokulabilen, karbonlu hidrojenlerin genel adı
- TEMRİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tekrarlatarak alıştırma
- "Bir zamanlar ben de nefsimi köreltmek için benliğimin burnunu kıracak böyle temrinler yapardım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tekrarlatarak alıştırma
- HAYDİN
-
-
[ünlem]
Birden çok kişiyi isteklendirmek ve harekete geçirmek için kullanılan bir seslenme sözü
- "Haydin çocuklar, gidelim artık!"
-
[ünlem]
Birden çok kişiyi isteklendirmek ve harekete geçirmek için kullanılan bir seslenme sözü
- TEPKİN
-
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
- ZENGİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
-
Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
- "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
-
Verimli
- "Zengin bir doğa."
-
Gösterişli
- "Zengin bir giysi."
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı