Sonunda im olan 5 harfli 86 kelime var. İM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde im olan kelimeler listesine ya da başında im olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GERİM
-
-
[isim]
Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği
-
[isim]
Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği
- KADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başlangıcı olmayan, eski, ezelî
-
[sıfat]
Başlangıcı olmayan, eski, ezelî
- SAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bozuk, yanlış, eksik
-
[sıfat]
Bozuk, yanlış, eksik
- CESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- "Arzı baştan başa cesim ormanlar kaplamış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- BİLİM
-
-
[isim]
Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
- "Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır." (Halide Edip Adıvar)
-
Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi
-
Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci
-
[isim]
Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
- NADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
- "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
- GİDİM
- ...
- KAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
- ALAİM
- ...
- RESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
- "Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." (Tarık Buğra)
- "Beş dakika beklerse vapuru kaçırdığının resmidir." (Haldun Taner)
-
Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
- "Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Fotoğraf
- "Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı." (Aka Gündüz)
-
Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
- "Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tören
-
[isim]
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
- BETİM
-
-
[isim]
Betimleme işi, betimleme
-
Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı, tasvir
-
[isim]
Betimleme işi, betimleme
- SELİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
-
Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)
-
[sıfat]
Doğru, dürüst, kusursuz
- DİKİM
-
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi
-
Bitki dikme işi
- "Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi
- İKLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava
-
Ülke, diyar
- "Geceleri çalışmak, gündüzlerinin çok sıcak olduğu iklimlerde alışılmış manzaralardandır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava
- HARİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer
-
[isim]
Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer
- HADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hizmet eden, hizmet edici, yarayan
-
[sıfat]
Hizmet eden, hizmet edici, yarayan
- HALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)
- BİÇİM
-
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- "İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." (Salâh Birsel)
- "Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır." (Burhan Felek)
- "Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş." (Salâh Birsel)
-
Yakışık alan şekil, uygun şekil
- "Söylediklerimden çok, söyleyiş biçimi etkili oluyor kalabalığın üstünde." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir şeyin benzeri
-
Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form
-
Tarz
- "İngiliz biçimi ceketler, sıcak iklimler için yapılmış kısa pantolonlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format
-
Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu
-
Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil
- "Gazel, mesnevi, rubai, sone birer şiir biçimidir."
-
[isim]
Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
- DİDİM
- ...
- SERİM
-
-
[isim]
Serme işi
-
Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm
-
[isim]
Serme işi