Başında öğüt olan 17 kelime var. Öğüt ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde öğüt olan kelimeler listesine ya da sonu öğüt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında öğüt bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTLEYEBİLMEK

13 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTLEYEBİLME

11 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTEBİLMEK

10 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTEBİLME, ÖĞÜTÜCÜLÜK

9 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜLÜK, ÖĞÜTLEMEK, ÖĞÜTÜLMEK

8 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTLEME, ÖĞÜTÜLME, ÖĞÜTÜLÜŞ

7 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTMEK, ÖĞÜTÜCÜ

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜ, ÖĞÜTME, ÖĞÜTÜŞ

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜT


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖĞÜTLEYEBİLMEK
...
ÖĞÜTLEYEBİLME
...
ÖĞÜTEBİLMEK
...
ÖĞÜTÜCÜLÜK
...
ÖĞÜTEBİLME
...
ÖĞÜTÜLMEK

  1. [nsz] Öğütme işine konu olmak
    • "Un ortadan çekilince ekmeği süpürge tohumu ile öğütülmüş mısır koçanıyla yapmaya başlamışlardı." (Ercüment Ekrem Talu)

ÖĞÜTLEMEK

  1. [-i] Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek
    • "Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez." (Nurullah ataç)

ÖĞÜTÇÜLÜK

  1. [isim] Öğütçü olma durumu

ÖĞÜTÜLÜŞ

  1. [isim] Öğütülme işi veya biçimi

ÖĞÜTLEME

  1. [isim] Öğütlemek işi, nasihat

ÖĞÜTÜLME

  1. [isim] Öğütülmek işi

ÖĞÜTMEK

  1. [-i] Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
    • "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Ezmek, çiğnemek

ÖĞÜTÜCÜ

  1. [sıfat] Öğütme özelliği olan
  2. [isim] Öğütme işini yapan makine
  3. [isim] Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine

ÖĞÜTÜŞ

  1. [isim] Öğütme işi veya biçimi

ÖĞÜTME

  1. [isim] Öğütmek işi
    • "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)

ÖĞÜTÇÜ

  1. [isim] Öğüt veren kimse, nasihatçi
  2. Vaiz

ÖĞÜT

  1. [isim] Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat
    • "Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk." (Aka Gündüz)
    • "Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz, diye öğüt verdi." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü