Başında ç olan 4 harfli 36 kelime var. Ç harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ç bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇATI
-
-
[isim]
Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
- "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü
-
Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer
-
İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu
-
Barınılan, sığınılan yer
-
Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik
-
Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi
-
Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
- "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." (Haldun Taner)
-
Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı
-
[isim]
Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
- ÇENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Arpı andıran, telli bir çalgı
-
[isim]
Arpı andıran, telli bir çalgı
- ÇOĞU
-
-
[zamir]
Bir şeyin büyük bölümü
- "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "İkinci defa düğünümüzden bahsettim: -Biraz daha sabret Sara dedi. Çoğu gitti azı kaldı." (Aka Gündüz)
-
Çok kimse
- "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[zamir]
Bir şeyin büyük bölümü
- ÇUKA
-
-
[isim]
Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de yaşayan tekirlerin irisi
-
[isim]
Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de yaşayan tekirlerin irisi
- ÇIRA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
-
Bu bölümden küçük küçük kesilerek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kullanılan parça
-
Lamba
-
[isim]
Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
- ÇUHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüysüz, ince, sık dokunmuş yün kumaş
- "Yüzü al çuha gibi kızarmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tüysüz, ince, sık dokunmuş yün kumaş
- ÇİTA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan
-
[isim]
Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan
- ÇAÇA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ticaret gemilerinde eski ve usta gemici
-
Genelev işleten kadın, abla, mama
-
[isim]
Ticaret gemilerinde eski ve usta gemici
- ÇETE
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
-
Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik
- "Bir korsan çetesi kuracak, adadan adaya geçerek..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
- ÇEKİ
-
-
[isim]
Tartı
-
225,978 kg olan, odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan ağırlık ölçü birimi
-
Üzüntü, sıkıntı
-
Kadınların başlarına bağladıkları örtü
-
[isim]
Tartı
- ÇIPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
- ÇİSE
-
-
[isim]
İnce yağmur, çisenti
-
[isim]
İnce yağmur, çisenti
- ÇIMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Halat ucu
-
[isim]
Halat ucu
- ÇİTİ
-
-
[isim]
Çitme işi
-
[isim]
Çitme işi
- ÇAKI
-
-
[isim]
Açılıp kapanan bir veya birkaç ağızlı küçük cep bıçağı
- "İki çocuk tahta saplı bir çakı ile kollarını çizdiler." (Ömer Seyfettin)
- "Övünmek saymazsanız, çakı gibi topçu subayı oluyordum." (Refik Erduran)
-
Denizçakısı
-
[isim]
Açılıp kapanan bir veya birkaç ağızlı küçük cep bıçağı
- ÇABA
-
-
[isim]
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
- "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." (Falih Rıfkı Atay)
- "Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
- ÇEÇE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)
-
[isim]
İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)
- ÇİFT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
- "Harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
- "Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan
-
[isim]
Küçük maşa veya cımbız
- "Kuyumcu çifti. Saatçi çifti."
-
[sıfat]
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
- ÇERİ
-
-
[isim]
Asker
-
[isim]
Asker
- ÇARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu
- "Sonra aklına daha emin bir çare gelmiş gibi ters yüzü geri döndü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sıkboğaz etme çocuğum. Bir çaresine bakacağız. Ben annenle konuşurum.." (Mahmut Yesari)
-
Tedavi yolu, deva
-
[isim]
Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu