İçinde ş olan 6 harfli 671 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞABLON
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal veya plastikten cetvel
-
Değişik alanlarda düzeltme, belirleme, ölçme, denetleme işlerinde kullanılan ve yaptığı işe göre yapısı değişen araç
-
Körü körüne yansılanan, çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek
-
[isim]
Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal veya plastikten cetvel
- ŞARKÇI
- ...
- ŞURALI
-
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
-
[sıfat]
Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan
- TAĞŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
-
[isim]
Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
- ADANIŞ
- ...
- PİŞTOV
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Osmanlı ordusunda bir süre kullanılan, paçavrayla sıkıştırılmış barutu horozunda bulunan çakmak taşı ile ateşleyip kurşun bilyeyi atan, kısa namlulu, tek atış yapılabilen bir tür tabanca
- "Pencere açıldı Bilâl oğlan piştov patladı / Gidin bakın kanlıda Bilâl yine kimi hakladı" (Halk türküsü)
-
[isim]
Osmanlı ordusunda bir süre kullanılan, paçavrayla sıkıştırılmış barutu horozunda bulunan çakmak taşı ile ateşleyip kurşun bilyeyi atan, kısa namlulu, tek atış yapılabilen bir tür tabanca
- KUŞLUK
-
-
[isim]
Günün sabahla öğle arasındaki bölümü
- "Tarhana çorbasıyla birer baş soğan, birer çeyrek ekmekti kuşlukta yedikleri." (Necati Cumalı)
-
Kuşlara yem verilen zaman
-
Büyük kuş kafesi
-
[isim]
Günün sabahla öğle arasındaki bölümü
- MAŞUKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevilen, âşık olunan kadın
- "Demek hamal Mehmet'in, sürücü Ahmet'in maşukalarına yaptıklarını sen de bana yapacaksın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sevilen, âşık olunan kadın
- MEŞHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şehit düşülen yer
-
Şehidin gömüldüğü yer
-
[isim]
Şehit düşülen yer
- ŞEFKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- ADAYIŞ
-
-
[isim]
Adama işi veya biçimi
-
[isim]
Adama işi veya biçimi
- KARTUŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Merminin arkasından namluya sürülen bezden veya kartondan barut kesesi, hartuç
-
Dolma kalem içine yerleştirilen mürekkep dolu tüp
-
Yazıcıya yerleştirilen mürekkep dolu tüp
-
[isim]
Merminin arkasından namluya sürülen bezden veya kartondan barut kesesi, hartuç
- KONUŞU
-
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
-
[isim]
Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum
- ŞURASI
-
-
[isim]
Şu yer
- "Şurasının manzarası daha güzel."
-
Şunu
- "Şurasını unutmayın ki bilgisizlik her türlü felakete yol açabilir."
-
[isim]
Şu yer
- BOŞUNA
-
-
[zarf]
Boş yere, yararsız yere, gereksiz, beyhude, nafile, tevekkeli
- "Kızı boşuna sinirlendirmişsin." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Boş yere, yararsız yere, gereksiz, beyhude, nafile, tevekkeli
- ŞİŞECİ
-
-
[isim]
Şişe alan veya satan kimse
-
[isim]
Şişe alan veya satan kimse
- BAŞÇIK
-
-
[isim]
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık, haşefe
-
[isim]
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık, haşefe
- GÜNDEŞ
-
-
[sıfat]
Aynı günde olan
-
Çağcıl
- "Avusturya edebiyatının en güçlü gündeş yazarlarından biri olan I. Bachmann..." (Selim İleri)
-
Güncel
- "Oğuz Atay'ın her cümlesi özel, dahası gündeş anlamlar taşıyan hikâyesine sığınmıştım." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Aynı günde olan
- KAŞKOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boyun atkısı, atkı
- "Bir tanesi çenesine yün bir kaşkol bağlamış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Boyun atkısı, atkı
- ŞİKELİ
-
-
[sıfat]
Danışıklı (spor karşılaşması)
-
[sıfat]
Danışıklı (spor karşılaşması)