İçinde im olan 5 harfli 133 kelime var. İçerisinde İM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında im olan kelimeler listesine ya da Sonu im ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HEKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip
- "Hekim, ebenin kendi odasına geleceğini sandıysa doğru çıkmadı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip
- ALAİM
- ...
- LİMON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum)
- "Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak
-
[isim]
Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum)
- ŞETİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sövme, sövgü
-
[isim]
Sövme, sövgü
- DİMAĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beyin
-
Bilinç, zihin
- "... meclisin nerede toplanabileceği fikri dimağımızı işgal ediyordu." (Atatürk)
-
[isim]
Beyin
- VAHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ağır, korkulu, çok tehlikeli
- "Siz sağlam bir vücutta mutlaka vahim bir illet bulmak hevesine düşmüşsünüz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ağır, korkulu, çok tehlikeli
- İMECE
-
-
[isim]
Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
- "Gençlerle imeceye girme gücü yitirilmediği sürece yaşlanmanın ertelenebileceğini kanıtladı." (Ahmet Cemal)
-
Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi
-
[isim]
Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
- HALİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)
-
[sıfat]
Yumuşak huylu (insanlar)
- NADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
- "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
- TECİM
-
-
[isim]
Ticaret
-
[isim]
Ticaret
- LİMAN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
- "On beş gün sonra, geldiği gibi büyük törenle limanımızdan ayrıldı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
- POLİM
- ...
- KAİME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
- "Mezat kaimesi."
-
Kâğıt para, kâğıt lira, kayme
- "Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
- ENZİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kimyasal tepkimeye sebep olan ve onu hızlandıran, eriyebilir organik madde
-
[isim]
Bir kimyasal tepkimeye sebep olan ve onu hızlandıran, eriyebilir organik madde
- GELİM
- ...
- VEHİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntu
- "Onlar bu vehimle ellerinden gelse / Rüyalara sansür koyacaklar bir gün." (Arif Nihat Asya)
- "Göreceksiniz işin sonu, bize vehme kapıldığımızı anlatacak." (Refik Halit Karay)
- "Etrafımda bütün sisleri ve kokularıyla onu görür gibi bir vehme düşerim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kuruntu
- CESİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- "Arzı baştan başa cesim ormanlar kaplamış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Büyük, iri, kocaman
- DİDİM
- ...
- HADİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hizmet eden, hizmet edici, yarayan
-
[sıfat]
Hizmet eden, hizmet edici, yarayan
- İMBAT
-
-
[isim]
Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgârı, deniz yeli
-
[isim]
Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgârı, deniz yeli