İçinde i olan 5 harfli 1742 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
  2. Etkili, etken
  3. [isim] Etken
  4. [isim] Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü

DAİMİ
...
JANTİ
...
ZEYİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ek
  2. Bir yazıya ek olarak katılan parça
  3. Bir eseri tamamlamak için sonradan yazılan ek eser

HECİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çift parmaklılar takımının devegiller familyasından, uzunluğu 3, yüksekliği 2 m kadar olan, sırtında besin depo etmeye yarayan tek hörgücü bulunan, hızlı yürüyen bir memeli türü (Camellus dromedarius)

İLMEK

  1. [isim] Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

İTİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özen
    • "Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Buradan geçinceye kadar etrafımı görmemeye itina ederek annemin elini sımsıkı tutardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)

İTMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitirme, tamamlama

TEKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma, üsteleme
    • "Bu sözü bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Deniz
    • "Ben o yârin çölünde kum / Bahrinde su, elinde mum." (Mustafa Seyit Sutüven)
  2. Mevlidin bölümlerinden her biri
  3. Aruzdaki vezin takımlarından her biri

BİLİŞ

  1. [isim] Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
    • "Eyfel'in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş..." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı." (Kemal Tahir)
  2. Bildik, tanıdık, dost

DİZEK

  1. [isim] Porte

GERİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Lağım, keriz

GİRME

  1. [isim] Girmek işi

İMROZ

  1. [isim] Vücudu beyaz, baş ve ayaklarda siyah lekeler bulunan, küçük cüsseli, uzun ve ince kuyruklu, kaba karışık ve uzun yapağılı, Gökçeada ve kısmen Çanakkale ilinde yetiştirilen bir koyun türü

KAFİR
...
NİMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik, lütuf, ihsan
    • "Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Çaylarımıza koşarlar, evimize davet edilmeyi nimet bilirler, etrafımızda dolaşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Yaşamak için gerekli her şey
    • "Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin" (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Yiyecek içecek, özellikle ekmek
  4. Yararlanılan imkân
    • "Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet."

POLİM
...
SİĞİL

  1. [isim] Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur

BİHUŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü