İçinde ğ olan 9 harfli 364 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UĞRANILMA
- ...
- UĞULDAMAK
-
-
[nsz]
Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkarmak
- "Soğuk rüzgâr beni boğacak bir haydut gibi kulaklarımda uğuldayarak geçiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Beyinde, kulakta uğultu olmak
- "Gözlerim kararıyor, kulaklarım uğulduyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkarmak
- ESASOĞLAN
- ...
- MAĞRURLUK
-
-
[isim]
Mağrur olma durumu
-
[isim]
Mağrur olma durumu
- DAĞITILIŞ
- ...
- İĞNELEMEK
-
-
İğne ile tutturmak
- "Hanım ipek peçesini açmış, çarşafının üzerine iğnelemiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Üstü kapalı olarak onur kırıcı, üzüntü verici söz söylemek
- "Onlara karşı minnet altında olmaktan doğan bir kızgınlıkla Şinasi'yi her fırsatta iğnelerdi." (Halide Edip Adıvar)
-
İğne ile tutturmak
- OCAKEŞEĞİ
-
-
[isim]
Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı demir araç
-
[isim]
Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı demir araç
- UĞURLANIŞ
-
-
[isim]
Uğurlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Uğurlanma işi veya biçimi
- AĞIRLAŞMA
-
-
[isim]
Ağırlaşmak durumu
-
[isim]
Ağırlaşmak durumu
- AĞITÇILIK
-
-
[isim]
Ağıtçının işi veya mesleği
-
[isim]
Ağıtçının işi veya mesleği
- BOĞASAMAK
-
-
[nsz]
İnek boğa istemek veya boğaya gelmek
-
[nsz]
İnek boğa istemek veya boğaya gelmek
- SÜMÜĞÜMSÜ
- ...
- ÇOĞALTICI
-
-
[isim]
Çoğaltma işini gerçekleştiren düzenek
- "Elektron çoğaltıcı."
-
[isim]
Çoğaltma işini gerçekleştiren düzenek
- YAĞLATMAK
-
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
- BAĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
- BOĞAZLAMA
-
-
[isim]
Boğazlamak işi
-
[isim]
Boğazlamak işi
- MAĞRURANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mağrurca
- "Bohçacı mağrurane güldü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zarf]
Mağrurca
- BAĞDAŞMAK
-
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
- "Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor." (Tarık Buğra)
-
Çocuk oyunlarında arkadaş olmak
-
[-e]
Bağdaş kurup oturmak
- "İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar." (Atilla İlhan)
-
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
- BOĞUMLAMA
-
-
[isim]
Boğumlamak işi
-
[isim]
Boğumlamak işi
- OĞULDURUK
-
-
[isim]
Döl yatağı
-
[isim]
Döl yatağı