İçinde üst olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- MÜSTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanma
- "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yararlanma
- ÜSTELEME
-
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- MÜSTAKAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
-
[isim]
Karar kılınan, yerleşilen yer
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
- MÜSTAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
-
Doğrulu
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
- KÜLÜSTÜR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- ÜSTÜVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
- ÜSTÇAVUŞ
-
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
- KÜSTÜRME
-
-
[isim]
Küstürmek işi
-
[isim]
Küstürmek işi
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- ÜSTENMEK
-
-
[-i]
Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek
-
[-i]
Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek
- ÜSTLENİŞ
- ...
- DUYUÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Duyularla verilmeyen
-
Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan
-
[sıfat]
Duyularla verilmeyen
- TEPEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Baş aşağı
-
[zarf]
Baş aşağı
- ÜSTSUBAY
-
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
- MÜSTAĞNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
-
Nazlı davranan
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
- BÜSTİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bayanların ceket vb. kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı veya askısız üstlük
-
[isim]
Bayanların ceket vb. kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı veya askısız üstlük
- MÜSTESNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
-
Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
- "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kural dışı
-
[zarf]
Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
- "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
- MÜSTEZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü
-
[isim]
Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü
- ÜSTLENİM
-
-
[isim]
Üstlenme işi
-
[isim]
Üstlenme işi