İçinde öz olan 6 harfli 39 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FRİTÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yiyecekleri özellikle patatesi kızartmaya yarayan özel kap

ÖZCESİ

  1. [zarf] Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası

ÖZVERİ

  1. [isim] Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçme, fedakârlık
    • "Özveri, kadında ille çocuk doğurmakla da başlamaz." (Haldun Taner)

ÖZLEME

  1. [isim] Özlemek işi, iştiyak

SUFLÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kadın

SÖZCÜK

  1. [isim] Kelime
    • "Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman, aynı anlamda kullanılıyor." (Aydın Boysan)

GÖZEVİ

  1. [isim] Göz yuvası
    • "Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü." (Selim İleri)

ÖZELGE
...
ÖZEMEK

  1. [-i] Yoğurt, pekmez vb. koyu şeyleri suyla inceltmek, sulandırmak

ÖZÜNLÜ

  1. [sıfat] Bir şeyin aslında veya gerçeğinde olan, ilinekle ilgili olmayıp özde bulunan, deruni, zatî, dışınlı karşıtı

ÖZÜRLÜ

  1. [sıfat] Özrü olan
  2. Engelli
  3. Kusuru olan, defolu
    • "Özürlü kumaş."

ÖZENLİ

  1. [sıfat] Özen gösterilerek yapılan (iş), itinalı
  2. Özenle çalışan (kimse)

ÖZELİK

  1. [isim] Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği

GÖZLEM

  1. [isim] Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
    • "Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır." (Salâh Birsel)
  2. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede
  3. Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat
    • "Gök bilimci gözlemle, kimya bilgini ise deneyle gerçeğe varmaya çalışır."
  4. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi
  5. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem

MAKYÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında boyama ve değişim yapan kadın

VANDÖZ
...
DANSÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dans etmeyi meslek edinmiş kadın

ÖZENLE
...
SÖZLÜK

  1. [isim] Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat
    • "Türkçe Sözlük. Tarama Sözlüğü. Fransızca-Türkçe Sözlük. Türkçeden Almancaya Sözlük."

ARAZÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü