İçinde ön olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde ÖN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ön olan kelimeler listesine ya da Sonu ön ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÖNELİM
-
-
[isim]
Yönelme durumu
-
Kendi durumunu veya bulunduğu yerin durumunu başka yerlere göre belirleme
-
Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlar karşısında belirlediği tutum
-
Bitki, hayvan vb. canlı varlıkların, ışık, ısı, besin gibi türlü uyarıcı sebeplerin etkisi altında, bu uyarıcılara doğru veya tersine yer değiştirmeleri olayı, doğrulum, güne doğrulum, tropizm
-
[isim]
Yönelme durumu
- ÖNDELİK
-
-
[isim]
Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
- "Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
- GÖNDERİ
-
-
[isim]
Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb
-
Yolcu etme, uğurlama
-
[isim]
Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb
- GÖNÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- "Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı." (Çetin Altan)
-
Çok istekli
- "Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Seven kimse veya sevgili
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- ÖNCÜLÜK
-
-
[isim]
Öncü olma durumu
-
Önderlik
- "Bu millet Batı tipi tiyatroyu Muhsin Ertuğrul'un öncülüğüne borçlu..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Öncü olma durumu
- DÖNEKÇE
-
-
[sıfat]
Dönek gibi
-
Döneğe yakışacak biçimde
-
[sıfat]
Dönek gibi
- YÖNELİK
-
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugünün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- YÖNÜYLE
- ...
- DÖNBABA
-
-
[isim]
Turnagagası
-
[isim]
Turnagagası
- ÖNOLOJİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Şarap ve şarap yapımıyla ilgilenen bilim dalı
-
[isim]
Şarap ve şarap yapımıyla ilgilenen bilim dalı
- RÖNTGEN
-
-
[isim]
Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi
-
Herhangi bir organın durumunu tespit etmek için çekilen film
-
[isim]
Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi
- ÖNCESİZ
-
-
[sıfat]
Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî
- "Evren öncesizdir."
-
[sıfat]
Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî
- SÖNÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Belirli bir sürede genliği sıfıra inen (salınım hareketi)
-
[sıfat]
Belirli bir sürede genliği sıfıra inen (salınım hareketi)
- DÖNERCİ
-
-
[isim]
Döner yapıp satan kimse
-
[isim]
Döner yapıp satan kimse
- ÖNCELİK
-
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
-
[isim]
Bir şeyin öbüründen önce olması durumu, evleviyet, takaddüm
- ÖNÜNDEN
-
-
[zarf]
...-den biraz önce
-
[zarf]
...-den biraz önce
- ÖNLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak
- "Her an bu tempoyu duymamı kim, nasıl önleyecek?" (Haldun Taner)
-
Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek
- "Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak
- ÖNLENİŞ
-
-
[isim]
Önlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Önlenme işi veya biçimi
- YÖNSEME
-
-
[isim]
Belli bir amaca veya sonuca yönelen, faaliyete dönüşmeyen etki gücü, temayül
- "Günün belirli saatlerindeyse ezan sesi gizemci yönsemelere çağırıp durur." (Selim İleri)
-
[isim]
Belli bir amaca veya sonuca yönelen, faaliyete dönüşmeyen etki gücü, temayül
- GÖNENME
-
-
[isim]
Gönenmek işi
-
[isim]
Gönenmek işi