İçinde çal olan 10 harfli 46 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOPÇALANMA
-
-
[isim]
Kopçalanmak işi
-
[isim]
Kopçalanmak işi
- ÇALABİLMEK
-
-
[-i]
Çalma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Çalma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇALIVERMEK
-
-
[-i]
Çabucak çalmak
-
[-i]
Çabucak çalmak
- PARÇALAMAK
-
-
[-i]
Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek
- "Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Birliği bozmak amacıyla bölmek
-
[-i]
Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek
- KOPÇALAMAK
-
-
[-i]
Kopça ile iliklemek
-
[-i]
Kopça ile iliklemek
- ÇALIMLANIŞ
-
-
[isim]
Çalımlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalımlanma işi veya biçimi
- FIRÇALANMA
-
-
[isim]
Fırçalanmak işi
-
[isim]
Fırçalanmak işi
- ÇALIMLAYIŞ
-
-
[isim]
Çalımlama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalımlama işi veya biçimi
- ALÇALTILIŞ
-
-
[isim]
Alçaltılma işi veya biçimi
-
[isim]
Alçaltılma işi veya biçimi
- ALÇALTILMA
-
-
[isim]
Alçaltılmak işi
-
[isim]
Alçaltılmak işi
- ÇALGICILIK
-
-
[isim]
Çalgıcının işi
-
[isim]
Çalgıcının işi
- ÇALIŞTIRAN
-
-
[isim]
İşveren
-
[isim]
İşveren
- ÇALMACILIK
- ...
- ÇALÇENELİK
-
-
[isim]
Çalçene olma durumu
- "Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çalçene olma durumu
- SALÇALANMA
-
-
[isim]
Salçalanmak işi veya durumu
-
[isim]
Salçalanmak işi veya durumu
- ÇALKALAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
- ÇALIŞILMAK
-
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
- ÇALIŞTIRMA
-
-
[isim]
Çalıştırmak işi veya biçimi
-
[isim]
Çalıştırmak işi veya biçimi
- ÇALKALAMAK
-
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
- "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
- "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
-
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
-
[nsz]
Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
- "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
-
Sağlığının bozulmasına yol açmak
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- FIRÇALAMAK
-
-
[-i]
Temizlemek veya parlatmak için fırça ile sürtmek
-
Sık ve bataklık ormandan geçmek
-
Bir kimseyi çok azarlamak, fırça çekmek
-
[-i]
Temizlemek veya parlatmak için fırça ile sürtmek