İçinde ç olan 5 harfli 514 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİMME
-
-
[isim]
Çimmek işi
-
[isim]
Çimmek işi
- GÖÇER
-
-
[sıfat]
Göçebe
-
[sıfat]
Göçebe
- KİREÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)
- "Duvarlar kireç badanalı idi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Genç kadının yüzü kireç gibi ağarmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kalsiyum hidroksit, Ca(OH)
-
[isim]
Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)
- LEHÇE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt
-
Konuşma tarzı
- "Onun lehçesine aşina olanlara göre gayet derin hikmet, pek ince manalar taşırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt
- ÇAKRA
-
-
[isim]
Vücuttaki enerji üreten noktalardan her biri
-
[isim]
Vücuttaki enerji üreten noktalardan her biri
- ÇASAR
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan
-
[isim]
Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan
- KAÇMA
-
-
[isim]
Kaçmak işi, firar
-
[isim]
Kaçmak işi, firar
- KUÇMA
- ...
- LAÇIN
-
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
- LAÇKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
-
[sıfat]
Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş
- "Ne oluyorum demeye vakit bulamadan her tarafını laçka eden bir kesiklik duydu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
- REÇEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- "Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı
- ÇEBİÇ
-
-
[isim]
Bir yaşındaki keçi yavrusu
-
[isim]
Bir yaşındaki keçi yavrusu
- KAÇIŞ
-
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçıları hızla geçmesi
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- GÜLEÇ
-
-
[sıfat]
Her zaman gülümseyen, mütebessim
- "Biraz sonra geceki güleç memur, hafif kapalı gözleriyle göründü." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Her zaman gülümseyen, mütebessim
- İÇMEK
-
-
[-i]
Bir sıvıyı ağza alıp yutmak
- "Bir oluktan buz gibi bir su içtik." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gençliklerinde pek sıkı fıkı arkadaşmışlar, içtikleri su ayrı gitmezmiş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek
- "Evinden pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, emmek
- "Toprak suyu içer."
-
[nsz]
İçki kullanmak
- "O akşam saat ikiye kadar içtiler." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Bir sıvıyı ağza alıp yutmak
- TUTAÇ
-
-
[isim]
Laboratuvar maşası
-
Tutacak
-
[isim]
Laboratuvar maşası
- İÇLEM
-
-
[isim]
Bir kavramın çağrıştırdığı kapsama giren niteliklerin veya taşıdığı özelliklerin bütünü, tazammun
- "Kuş sözcüğü bize canlı, havada uçan ve öten bir varlık anlatır; şu hâlde canlılık, uçuculuk ve ötücülük kuş kavramının içlemine giren niteliklerdir. Kartal, kırlangıç, tavuk ve öbür kuşlar ise birer kuş cinsi olduklarından bunun içlemini oluştururlar."
-
Bir nesnenin içeriğini oluşturan şey
- "Onları gözünde büyüterek bilmem hangi gizli dinin esrarlı yasakları gibi gören, içlemlerini ve niteliklerini değiştiren benim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir kavramın çağrıştırdığı kapsama giren niteliklerin veya taşıdığı özelliklerin bütünü, tazammun
- İLENÇ
-
-
[isim]
Beddua, kargış
-
[isim]
Beddua, kargış
- ÇENEK
-
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
-
Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
-
Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- ÇOĞUN
-
-
[zarf]
Çok kez, sık sık, ekseriya
- "Çoğun içinden geldiği gibi, algıladığım gibi yazıyorum." (Selim İleri)
-
[zarf]
Çok kez, sık sık, ekseriya