İçinde ç olan 4 harfli 148 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇETE

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
  2. Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik
    • "Bir korsan çetesi kuracak, adadan adaya geçerek..." (Refik Halit Karay)

ALÇI

  1. [isim] Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde

FAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İskambil destesinin en altındaki kâğıt
  2. Yüz, çehre, surat
  3. Giysi
  4. Yüklü geminin bordasındaki su düzeyi ile boş geminin bordasındaki su düzeyi arasında kalan bölüm

ÇUKA

  1. [isim] Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de yaşayan tekirlerin irisi

BRİÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Dört kişi arasında oynanan bir iskambil oyunu
    • "Briç masasında operetçi Muhlis Sabahattin başı çeker." (Salâh Birsel)

ÇIĞA

  1. [isim] Mersin balığının, yumurtasından havyar yapılan türü (Acipenser ruthenus)

ÇİPO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çıpa

GEÇE

  1. [zarf] Herhangi bir saat başını geçerek, geçerken
    • "Gece yarısını iki saat geçe, misafirler dağıldılar." (Memduh Şevket Esendal)

OTÇU

  1. [isim] Köylerde hekimlik yapan kimse
    • "Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)

İÇİN

  1. [edat] Amacıyla, maksadıyla
    • "Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Neden ve sonuç belirten bir söz
    • "Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
    • "Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Özgü, ayrılmış
    • "Sizin için bir kitap getirdim."
  5. Düşüncesince, kendince, göre
    • "Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat." (Burhan Felek)
  6. Hakkında
    • "Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  7. Oranla, göz önünde tutulursa
    • "Bu şapka senin için büyük."
  8. Karşılığında, karşılık olarak
    • "Bu eşyalar için kaç lira ödediniz?"
  9. Uğruna, yoluna
    • "Neler yapmadık şu vatan için." (Orhan Veli Kanık)
  10. Süre belirten bir söz
    • "Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım." (Aka Gündüz)
  11. Ant deyimleri yapan bir söz
    • "Namusum hakkı için. Çocukların başı için."

ÜÇER

  1. [sıfat] Üç sayısının üleştirme biçimi, her birine üç, her defasında üçü bir arada olan

KOÇU

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Süslü bir çeşit gezme arabası
  2. Direkler üzerine, yüksekte kurulmuş zahire ambarı

İÇLİ

  1. [sıfat] İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)
  2. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hassas, hisli
    • "Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Duygulandıran, etkili
    • "Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize." (Haldun Taner)

İTÇE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [zarf] İt gibi, terbiyesiz bir biçimde

MUÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde çalışan küçük yaştaki tayfa yamağı, miço
  2. Meyhaneci çırağı

ÇIRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
  2. Bu bölümden küçük küçük kesilerek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kullanılan parça
  3. Lamba

ÇABA

  1. [isim] Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
    • "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu." (Tarık Buğra)

AĞAÇ

  1. [isim] Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
    • "Neredesin yahu, seni bekleye bekleye ağaç olduk."
  2. [sıfat] Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan
    • "Ağaç tekne."
  3. Direk

UÇUK

  1. [sıfat] Uçmuş, soluk
    • "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur." (Refik Halit Karay)
  2. Açık (renk)
    • "Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık..." (Peyami Safa)
  3. Hafif, belirsiz
    • "Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız." (Atilla İlhan)
  4. Deli dolu

GÖNÇ

  1. [sıfat] Zengin, varlıklı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü