İçinde kık olan 21 kelime var. İçerisinde KIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kık olan kelimeler listesine ya da Sonu kık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KIKIRDAKSIZ, KIKIRDATMAK
ÇIKIKÇILIK, KIKIRDAKLI, KIKIRDAMAK, KIKIRDATMA, KIKIRDAYIŞ
KALKIKLIK, KIKIRDAMA, SARKIKLIK
ÇIKIKLIK, KIKIRDAK, KIKIRLIK, TAKIKLIK
ÇIKIKÇI, KIKIRTI
KALKIK, SARKIK
ÇIKIK, TAKIK, YIKIK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIKIRDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Yapısında kıkırdak bulunmayan
-
[sıfat]
Yapısında kıkırdak bulunmayan
- KIKIRDATMAK
-
-
[-i]
Kıkırdamasına sebep olmak
-
[-i]
Kıkırdamasına sebep olmak
- KIKIRDATMA
-
-
[isim]
Kıkırdatmak işi
-
[isim]
Kıkırdatmak işi
- ÇIKIKÇILIK
-
-
[isim]
Çıkıkçının mesleği
-
[isim]
Çıkıkçının mesleği
- KIKIRDAMAK
-
-
[nsz]
"Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek
-
Donacak kadar üşümek
-
Soğuktan donmak
-
Ölmek
-
[nsz]
"Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek
- KIKIRDAKLI
-
-
[sıfat]
Yapısında kıkırdak bulunan
-
[sıfat]
Yapısında kıkırdak bulunan
- KIKIRDAYIŞ
-
-
[isim]
Kıkırdama işi veya biçimi
-
[isim]
Kıkırdama işi veya biçimi
- KIKIRDAMA
-
-
[isim]
Kıkırdamak işi
-
[isim]
Kıkırdamak işi
- SARKIKLIK
-
-
[isim]
Sarkık olma durumu
-
[isim]
Sarkık olma durumu
- KALKIKLIK
-
-
[isim]
Kalkık olma durumu
-
[isim]
Kalkık olma durumu
- KIKIRDAK
-
-
[isim]
Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
- "Kulak kıkırdağı."
-
Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça
-
[isim]
Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
- TAKIKLIK
- ...
- ÇIKIKLIK
-
-
[isim]
Çıkık olma durumu
-
[isim]
Çıkık olma durumu
- KIKIRLIK
-
-
[isim]
İçten gülme durumu
-
[isim]
İçten gülme durumu
- ÇIKIKÇI
-
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- "... buzdan kayıp bacağını kırdı. Çıkıkçı getirdiler, bacağı şimdilik alçıda." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Çıkıkları düzelten kimse, sınıkçı, kırıkçı
- KIKIRTI
-
-
[isim]
Kıkırdarken çıkan ses
-
[isim]
Kıkırdarken çıkan ses
- SARKIK
-
-
[sıfat]
Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek
- "İri yarı, bıyıkları sarkık bir ozan elini dostça omzuna attı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek
- KALKIK
-
-
[sıfat]
Düzeyine göre yüksekte olan
- "Masanın bir tarafı kalkık."
-
Kabararak yerinden ayrılmış
- "Kaplamanın ortası kalkık."
-
Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
- "Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Düzeyine göre yüksekte olan
- ÇIKIK
-
-
[isim]
Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması
- "Kolunda çıkık var."
-
[sıfat]
Yerinden çıkmış (kemik veya organ)
-
[sıfat]
Çıkıntısı olan
- "Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması
- TAKIK
- ...