İçinde z olan 6 harfli 819 kelime var. İçerisinde Z harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında z harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerme
-
[isim]
Önerme
- KAZMAK
-
-
[-i]
Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak
-
Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak
- "Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?" (Mehmet Akif Ersoy)
-
Hakketmek
-
[-i]
Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak
- MARAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık
- "İkinci yarıda herkesin dili bir karış dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş gibi terütaze koşar durur." (Haldun Taner)
-
Anlaşmazlık, çekişme, kavga
-
[isim]
Hastalık
- PERHİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Diyet
- "Biraz perhizle idare edersek biz burada iki ay daha yaşayabiliriz." (Ahmet Mithat)
- "Fiyatlar o kadar yükseldi ki perhiz eder gibi yediğim hâlde, yine her yemek bir buçuk lirayı geçmeye başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Hristiyanların ve Yahudilerin belli günlerde et, yağ vb. yiyecekleri yemeden tuttukları oruç
-
[isim]
Diyet
- GEZMEN
-
-
[sıfat]
Gezgin
- "Doğrusu tarihçiler, ... özellikle de İstanbul'a gelen gezmenler, Uludağ'ın İstanbul'dan kolayca görüldüğüne inanmışlardır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Gezgin
- TAŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lekecilik
-
[isim]
Lekecilik
- ZİYALI
-
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
- ZÜRAFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geviş getiren memelilerden, Afrika'da yaşayan, çok uzun boylu ve boyunlu, derisi benekli, ot yiyen hayvan (Giraffa camelopardalis)
-
Bir boncuk oyası türü
- "Eski peçemdeki sıçan dişlerini söktüm, yeni peçemin kenarındaki zürafayı bitirdim." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Geviş getiren memelilerden, Afrika'da yaşayan, çok uzun boylu ve boyunlu, derisi benekli, ot yiyen hayvan (Giraffa camelopardalis)
- AZİZİM
- ...
- DİZELİ
- ...
- KUTSUZ
-
-
[sıfat]
Uğursuz, kötü, menhus
-
Mutsuz, zavallı
-
[sıfat]
Uğursuz, kötü, menhus
- ZIVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- "Herhangi bir hastada aldığı tedbirlere rağmen beklediği sonucun doğmaması onu zıvanadan çıkarırdı." (Atilla İlhan)
- "Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik
- "Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- AZAPLI
-
-
[sıfat]
Sıkıntı, acı veren
-
[sıfat]
Sıkıntı, acı veren
- BAZUKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öz itmeli mermi atan, genellikle zırhlı araçlara karşı yakın savaş sırasında kullanılan hafif silah, roketatar
-
[isim]
Öz itmeli mermi atan, genellikle zırhlı araçlara karşı yakın savaş sırasında kullanılan hafif silah, roketatar
- CANSIZ
-
-
[sıfat]
Canını yitirmiş, ölmüş
- "Cansız bir kuş."
-
Canlı olmayan (varlık), camit
-
[zarf]
Güçsüz, mecalsiz bir biçimde
- "Nil'in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor." (Refik Halit Karay)
-
İlgi uyandırmayan, sönük
- "Cansız bir anlatış."
-
Durgun
- "Bu yıl buğday piyasası biraz cansız."
-
[sıfat]
Canını yitirmiş, ölmüş
- MAHMUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
-
Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
-
Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
-
Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı
-
[isim]
Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
- MELHUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mülahaza edilen, düşünülen
-
[sıfat]
Mülahaza edilen, düşünülen
- PUSSUZ
- ...
- ÜSTSÜZ
-
-
[sıfat]
Belden üst kısmında giysi olmayan
-
[sıfat]
Belden üst kısmında giysi olmayan
- BAĞSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan
- "Bağsız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan