İçinde tün olan 5 harfli 6 kelime var. İçerisinde TÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tün olan kelimeler listesine ya da Sonu tün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

N T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TÜN

2 Harfli Kelimeler

NÜ, ÜN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜSTÜN

  1. [sıfat] Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan
    • "Zekâsının işlek, hatasız ve çok üstün olduğunu bir daha anlıyorum." (Refik Halit Karay)
    • "Aşk, hayatın bütün zevklerine üstün gelen ruhani bir varlıktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik
    • "Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir." (Salâh Birsel)

TÜTÜN

  1. [isim] Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum)
    • "Ben rahmetlinin tütününü tüttürmek için o rahatlığı da teptim." (Abbas Sayar )
  2. Bu bitkinin kurutulup kıyılarak sigara biçiminde veya pipoyla içilen yaprağı
    • "Elinin tersiyle yeleğine düşen tütün küllerini silkti." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Duman
    • "Tütün kokuyorsun diye beni iter." (Halide Edip Adıvar)

TÜNME

  1. [isim] Tünmek işi

TÜNEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol
    • "Dağların içinde bir tren gidiyor. Bak! Tam tünele girmek üzere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Çevresi kapalı yol
    • "Polisler, fotoğrafçılar çıkış tüneline doğru birikirler." (Haldun Taner)

TÜNEK

  1. [isim] Kuşların, evcil kanatlıların üzerinde tünedikleri dal veya sırık
    • "Gümüş kafeslerde cennet kuşları ve abanoz tüneklerde papağanlar." (Aka Gündüz)

BÜTÜN

  1. [sıfat] Eksiksiz, tam
    • "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
    • "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
    • "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bozuk olmayan (para)
    • "Bütün para."
  4. Parçalanmamış
  5. [isim] Birlik, tamlık
    • "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." (Orhan Veli Kanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü