İçinde sak olan 9 harfli 22 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURSAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kursağı olmayan
-
[sıfat]
Kursağı olmayan
- SAKINCALI
-
-
[sıfat]
Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu
- "Otel kalabalığı sakıncak olabileceği için, bir pansiyonda kalıyordu." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu
- KARASAKIZ
-
-
[isim]
Zift
-
[isim]
Zift
- SAKLATMAK
-
-
[-i]
Saklama işini yaptırmak
- "Bu eşyayı Kuzma'nın evinde saklatacağını söyledi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Saklama işini yaptırmak
- İLTİSAKLI
- ...
- SAKATLAMA
-
-
[isim]
Sakatlamak işi
-
[isim]
Sakatlamak işi
- SAKLAMBAÇ
-
-
[isim]
Oyunculardan birinin ebe olması ve saklanan arkadaşlarını bulması temeline dayanan bir çocuk oyunu
-
[isim]
Oyunculardan birinin ebe olması ve saklanan arkadaşlarını bulması temeline dayanan bir çocuk oyunu
- SAYRIMSAK
-
-
[sıfat]
Gerçekte hasta olmadığı hâlde kendi hasta gösteren
-
[sıfat]
Gerçekte hasta olmadığı hâlde kendi hasta gösteren
- SAKİNLEME
-
-
[isim]
Sakinlemek işi
-
[isim]
Sakinlemek işi
- PURSAKLAR
- ...
- SAKINILMA
-
-
[isim]
Sakınılmak işi
-
[isim]
Sakınılmak işi
- SAKATATÇI
-
-
[isim]
Sakatat satan kimse, sakatçı
-
[isim]
Sakatat satan kimse, sakatçı
- SAKINIMLI
-
-
[sıfat]
İhtiyatlı, tedbirli
-
[sıfat]
İhtiyatlı, tedbirli
- YASAKLAMA
-
-
[isim]
Yasaklamak işi
-
[isim]
Yasaklamak işi
- SAKARYALI
- ...
- SAKINTILI
-
-
[sıfat]
Sakıntısı olan
-
[sıfat]
Sakıntısı olan
- SARSAKLIK
-
-
[isim]
Sarsak olma durumu
- "Kendini idare edemeyen bir milletin sarsaklığını görerek daha ziyade çıldırıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sarsak olma durumu
- TUTSAKLIK
-
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
- SAKIRDAMA
-
-
[isim]
Sakırdamak işi veya durumu
-
[isim]
Sakırdamak işi veya durumu
- SAKLANMAK
-
-
[nsz]
Kendini saklamak, gizlenmek
- "O âdeta kaçıp saklanacak bir yer arıyormuş gibi sıkıntıdaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-den]
Saklama işi yapılmak
- "Şarap mahzende saklanır, aşkın kalbimde yıllanıyor." (Şarkı)
-
[nsz]
Kendini saklamak, gizlenmek