İçinde sak olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUSAKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- "Patlıcan musakkası. Kabak musakkası."
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- YASAKLI
-
-
[isim]
Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan kimse
- "Kamu hizmetinden yasaklılar ... affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler." (Anayasa)
-
[isim]
Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan kimse
- PASAKLI
-
-
[sıfat]
Giyimine veya eşyanın temizliğine, düzenine önem vermeyen (kimse), çapaçul
-
[sıfat]
Giyimine veya eşyanın temizliğine, düzenine önem vermeyen (kimse), çapaçul
- AKSAKAL
-
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
-
Ermiş, evliya
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
- SAKINIM
-
-
[isim]
Herhangi bir tehlikeye karşı alınan önlem, ihtiyat, tedbir
-
[isim]
Herhangi bir tehlikeye karşı alınan önlem, ihtiyat, tedbir
- SAKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
- SAKLAMA
-
-
[isim]
Saklamak işi
-
[isim]
Saklamak işi
- SAKARİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle şeker hastalarının şeker yerine kullandığı, maden kömürü katranından elde edilen, beyaz, tatlandırıcı bir madde
-
[isim]
Genellikle şeker hastalarının şeker yerine kullandığı, maden kömürü katranından elde edilen, beyaz, tatlandırıcı bir madde
- SAKIZLI
-
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
- YASAKÇI
-
-
[isim]
Yasağı koyan veya uygulayan kimse
- "Yasaklanan bir filmin ya da bir kitabın, yasakçıya neden zarar vermemiş olduğu sorusu yanıtsız kalır." (Melih Cevdet Anday)
-
Kavas
-
Bekçi, nöbetçi
-
[isim]
Yasağı koyan veya uygulayan kimse
- SAKİNCE
-
-
[sıfat]
Sakin
-
[zarf]
Sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Sakin
- SAKATAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
- İLTİSAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavuşma, bitişme, birleşme
-
[isim]
Kavuşma, bitişme, birleşme
- SAKATÇI
-
-
[isim]
Sakatatçı
- "Emeğini alınca doğru hâldeki sakatçıya uğradı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sakatatçı
- SAKIZCI
-
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
- SAKINIŞ
-
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
- BASAKLI
-
-
[sıfat]
Merdiveni olan
-
[sıfat]
Merdiveni olan
- SAKALLI
-
-
[sıfat]
Sakalı olan
- "Uzaktan çadırımıza doğru gelen siyah sakallı, kırk beşlik bir bedeviyi işaret ettiler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yaşı geçkin savaş tutsağı
-
[sıfat]
Sakalı olan
- BOĞASAK
-
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
- SAKINTI
-
-
[isim]
Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat
-
[isim]
Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat