İçinde ol olan 6 harfli 118 kelime var. İçerisinde OL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ol olan kelimeler listesine ya da Sonu ol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOLOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen maddelerin genel adı, billursu karşıtı
-
[isim]
Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen maddelerin genel adı, billursu karşıtı
- POLİÇE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri
-
Sigorta senedi
-
[isim]
Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri
- OVOLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İç içe mineral kabuklardan oluşan balık yumurtası biçiminde kalker
-
[isim]
İç içe mineral kabuklardan oluşan balık yumurtası biçiminde kalker
- LOLOLO
-
-
[isim]
Lolo
- "Canım bana da lololo olur mu?" (Fahri Celâlettin)
-
[isim]
Lolo
- SOLUMA
-
-
[isim]
Solumak işi
-
[isim]
Solumak işi
- YOLBUL
- ...
- DOLAYI
-
-
[sıfat]
Çevrede, etrafta bulunan
- "Atlar koşacak. Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Ötürü
- "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çevrede, etrafta bulunan
- KAŞKOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boyun atkısı, atkı
- "Bir tanesi çenesine yün bir kaşkol bağlamış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Boyun atkısı, atkı
- MENTOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nane kokusu
-
Nane esansından elde edilen, renksiz, keskin kokulu, bir tür alkol kristali
-
[isim]
Nane kokusu
- YOLSUZ
-
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- "Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yavaş giden (taşıt)
- "Bu gemi yolsuzdur."
-
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
- "Kaymakamın yolsuz icraatı, hususi hayatı hep burada konuşulur, kasabanın olup biten işleri hep burada öğrenilirdi." (Refik Halit Karay)
-
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
- "Babam böyle yolsuz bir adam olsaydı anam ne yapardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- OLAYCI
- ...
- SUYOLU
-
-
[isim]
Sutaşı
-
[isim]
Sutaşı
- FUTBOL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
- "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
- OLUŞMA
-
-
[isim]
Oluşmak işi, teşekkül
-
[isim]
Oluşmak işi, teşekkül
- TROLCÜ
-
-
[isim]
Trol ile balık avlayan kimse
-
[isim]
Trol ile balık avlayan kimse
- JEOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer bilimci
-
[isim]
Yer bilimci
- BOLLUK
-
-
[isim]
Bol olma durumu
- "Eteğin belinde bir bolluk var."
-
Parasal bakımdan rahatlık
- "Hep eski bolluk zamanlarında yapılmış büyük vezir konaklarına rastlanırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Fazlalık
- "Öteden beri dergileri kaplayan şiir bolluğundan ürkerim." (Necati Cumalı)
-
Her şeyin bol olduğu yer
-
[isim]
Bol olma durumu
- TEOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanrı bilimci
-
[isim]
Tanrı bilimci
- YOLLUK
-
-
[isim]
Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı
-
Yolcuya verilen armağan
-
Koridorlara serilen, dar ve uzun halı, yol halısı
-
Yol masrafı olarak ödenen para, harcırah
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek ve yollukları kanunla düzenlenir." (Anayasa)
-
[isim]
Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı
- FANYOL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bariton veya tenor ses veren, bakırdan yapılmış çalgı
- "Klarnetlerle, fanyollar ağır, yalvarıcı nağmelere dökülmüşlerdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Bariton veya tenor ses veren, bakırdan yapılmış çalgı