İçinde mir olan 7 harfli 24 kelime var. İçerisinde MİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mir olan kelimeler listesine ya da Sonu mir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MİR
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMİRSİZ
- ...
- DEMİRCİ
-
-
[isim]
Demir satan, demir eşya yapan veya onaran kimse
-
[isim]
Demir satan, demir eşya yapan veya onaran kimse
- AMİRLİK
-
-
[isim]
Amir olma durumu
- "Sesinde hayat için didinenlerin amirliği vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Amir olma durumu
- TAMİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onarım
- "Masanın ötesini berisini karıştırıyor, tamirat yapıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Onarım
- EMİRDAĞ
- ...
- EMİRLİK
-
-
[isim]
Beylik
-
[isim]
Beylik
- İZMİRLİ
- ...
- MEZAMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düdükler
-
Makamla okunan Zebur sureleri
-
[isim]
Düdükler
- MİRALAY
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Albay
-
[isim]
Albay
- AYDEMİR
-
-
[isim]
Yüzü yay biçiminde bir çeşit keser
-
[isim]
Yüzü yay biçiminde bir çeşit keser
- MİRASÇI
-
-
[isim]
Kalıtçı
- "Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim." (Necati Cumalı)
-
Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan
- "Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kalıtçı
- MİRLİVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tuğgeneral
-
[isim]
Tuğgeneral
- EMİRBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emir eri
- "Paşa o gün konuşmasına başlamazdan önce emirberlerine gene iki kahve emretti." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Emir eri
- KEMİRİŞ
-
-
[isim]
Kemirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kemirme işi veya biçimi
- EMİRCİK
-
-
[isim]
Yalıçapkını
-
[isim]
Yalıçapkını
- KİŞMİRİ
-
-
[sıfat]
Çekici, albenili
-
Esmer
- "Sonra karşıda oturan kişmiri, narin kızın kendisini süzdüğünü görünce kalan suyu ona uzattı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Çekici, albenili
- BELEMİR
-
-
[isim]
Mavikantaron
-
[isim]
Mavikantaron
- SEMİRME
-
-
[isim]
Semiz duruma gelme
- "Ben burada fena hâlde semirmeye başladım." (Burhan Felek)
-
[isim]
Semiz duruma gelme
- AMİRANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Amirce
- "Ağır yürürdü ve gülümsemeksizin amirane konuşurdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Amirce
- DEMİRLİ
-
-
[sıfat]
İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan
- "Demirli sular. Demirli ilaçlar."
-
Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan
- "Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor." (Burhan Felek)
-
Bağlanıp kalmış
- "Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Demir atmış (gemi)
-
[sıfat]
İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan