İçinde met olan 7 harfli 40 kelime var. İçerisinde MET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında met olan kelimeler listesine ya da Sonu met ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MET, TEM
2 Harfli Kelimeler
EM, ET, ME, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- METANOL
- ...
- METOTLU
-
-
[sıfat]
Yöntemli
-
[sıfat]
Yöntemli
- DEMETLİ
-
-
[isim]
Demet biçiminde olan
-
[isim]
Demet biçiminde olan
- METATEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Göçüşme
-
[isim]
Göçüşme
- METELİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- "Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Gözümde, milyonu olsa da kalp para ile metelik etmez." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok az para
- "Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para
- SAKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
- KIYAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- "Asker az olmakla kıyamet mi kopar?" (Namık Kemal)
- "Yeni Türkler de bir ad kor, o adın kıyamete kadar sürmesini isterler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı?" (Halide Edip Adıvar)
- "Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?" (Mehmet Akif Ersoy)
-
Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
- "Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler." (Peyami Safa)
-
Büyük felaket, afet
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- METANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık
- "Kalbimde lüzumundan fazla metanet var." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık
- TEMETTÜ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kazanç
-
[isim]
Kazanç
- METİLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Metan birleşimlerinin sıfatı
- "Metilik alkol."
-
[sıfat]
Metan birleşimlerinin sıfatı
- MELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
- METALSİ
-
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
- GAMETLİ
-
-
[sıfat]
Gameti olan, gamet oluşturan
- "Gametli bitkiler."
-
[sıfat]
Gameti olan, gamet oluşturan
- HEZİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yenilgi
-
[isim]
Yenilgi
- CESAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- "Dağdan baktığınızda her biri beş altı fil cesametinde." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- DEMETÇİ
-
-
[isim]
Demet yapan kimse
-
Harman makinesini ekin demetleriyle dolduran kimse
-
[isim]
Demet yapan kimse
- İSMETLİ
-
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi
- "Onun lepiska saçlarını en ismetli kadın başında taşıyabilirdi." (Mithat Cemal Kuntay)
-
Dürüst olan
-
[sıfat]
Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi
- METİLEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Metanın iki hidrojen atomunu yitirmesiyle türeyen bir kök (CH2)
-
[isim]
Metanın iki hidrojen atomunu yitirmesiyle türeyen bir kök (CH2)
- HÜKUMET
- ...
- MUTEMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli
-
Kendisine inanılıp güvenilen kimse
-
[isim]
Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli