İçinde lam olan 6 harfli 48 kelime var. İçerisinde LAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lam olan kelimeler listesine ya da Sonu lam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAPLAM
-
-
[isim]
Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul
- "Bütün insanlar, hayvanlar, bitkiler canlı kavramının kaplamı içine girerler."
-
[isim]
Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul
- IHLAMA
-
-
[isim]
Ihlamak işi
-
[isim]
Ihlamak işi
- AKLAMA
-
-
[isim]
Aklamak işi, ibra
-
[isim]
Aklamak işi, ibra
- AYLAMA
-
-
[isim]
Aylamak işi
-
[isim]
Aylamak işi
- IKLAMA
-
-
[isim]
Iklamak işi
-
[isim]
Iklamak işi
- REKLAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol
- "Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sizin için geniş bir reklam yapacağım, adımı ortaya koyacağım." (Tarık Buğra)
-
Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb
-
[isim]
Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol
- DALAMA
-
-
[isim]
Dalamak işi
-
[isim]
Dalamak işi
- BAĞLAM
-
-
[isim]
Deste
-
Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst
- "Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir." (Ahmet Cemal)
-
Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst
-
Bent
-
[isim]
Deste
- BOYLAM
-
-
[isim]
Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen çemberiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlemevinin meridyen çemberi arasındaki açı değeri, tul, tul derecesi, meridyen
-
[isim]
Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen çemberiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlemevinin meridyen çemberi arasındaki açı değeri, tul, tul derecesi, meridyen
- BALAMA
-
-
[isim]
Orta oyununda Rum tipi
-
Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz
-
[isim]
Orta oyununda Rum tipi
- MALAMA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
-
[isim]
Samanla karışık tahıl
- UYLAMA
- ...
- OHLAMA
-
-
[isim]
Ohlamak işi veya durumu
-
[isim]
Ohlamak işi veya durumu
- ELAMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
- "Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
- OFLAMA
-
-
[isim]
Oflamak işi
-
[isim]
Oflamak işi
- SULAMA
-
-
[isim]
Sulamak işi
-
Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
-
[isim]
Sulamak işi
- LAMBRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yapının iç duvar kaplaması
- "Mermer lambri. Ahşap lambri."
-
Tavan kaplaması
-
[isim]
Bir yapının iç duvar kaplaması
- LAMİSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dokunum
-
Duyarga
-
[isim]
Dokunum
- LAMACI
-
-
[isim]
Lamacılık yanlısı olan kimse
-
[isim]
Lamacılık yanlısı olan kimse
- SAĞLAM
-
-
[sıfat]
Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
- "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş." (Peyami Safa)
- "Daha bugünden sağlam durmayı beceremezse kaptan köprüsüne adım atmasın." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Zarar görmemiş, bozulmamış
- "Bütün eşya sağlam."
-
Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
- "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Güvenilir
- "Sağlam iş. Sağlam para."
-
Gerçek, inanılır bir temeli olan
- "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
(sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
- "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz