İçinde la olan 4 harfli 68 kelime var. İçerisinde LA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında la olan kelimeler listesine ya da Sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez
-
[isim]
Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez
- LALA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
- "Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Şehzadelerin özel eğitmenleri
-
[ünlem]
Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
-
[isim]
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
- ULAM
-
-
[isim]
Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, zümre, grup, kategori
- "İnsan üstüne düşünenlerin hepsi, her iki ulamda da yetkinliğe az rastlandığı görüşünde birleşirler." (Azra Erhat)
-
Nesnel gerçekliğin ve bilginin en genel ve temel özelliklerini, ilişkilerini yansıtan temel kavramların her biri, nicelik, nitelik, bağıntı, makule, kategori
-
[isim]
Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, zümre, grup, kategori
- ULAN
-
-
[ünlem]
Ey
- "Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
- "Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Ey
- LAKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Lak
-
[isim]
Lak
- ABLA
-
-
[isim]
Bir kimsenin kendinden büyük olan kız kardeşi
-
Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın
- "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla!" (Ahmet Muhip Dranas)
-
Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama
- "Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz
-
[isim]
Bir kimsenin kendinden büyük olan kız kardeşi
- LATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Dar ve kalınca tahta
-
[isim]
Dar ve kalınca tahta
- ALAY
-
-
[isim]
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
- "Düğün alayı. Fener alayı."
-
Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
-
Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu
- "Topçu alayı."
-
[isim]
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
- İLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- "Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı."
-
Çok tanrıcılıkta tanrı
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- İLAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, anlatma
-
Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge
-
[isim]
Bildirme, anlatma
- İLLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
- "İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor." (Haldun Taner)
-
Hele, özellikle
-
[zarf]
Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
- SELA
- ...
- PLAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen
- "Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar." (Haldun Taner)
- "Yukarıdaki hizmetçisini karşısına almış, plan kuruyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim
- "O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çekim
-
Düşünce, niyet, maksat, tasavvur
- "Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen
- ULAH
- ...
- LAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Lanetlenmiş, melun
-
[sıfat]
Lanetlenmiş, melun
- ULAÇ
-
-
[isim]
Zarf-fiil
-
[isim]
Zarf-fiil
- KLAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınıf
-
[sıfat]
Üstün nitelikli, üstün yetenekli
- "Klas oyuncu."
-
[isim]
Sınıf
- KULA
-
-
[isim]
Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
[sıfat]
Bu renkte olan (at)
- "Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
- KALA
-
-
[zarf]
Kaldığında
- "Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Kaldığında
- OLAY
-
-
[isim]
Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka
- "O olaydan sonra bir daha yalnız kalmamıştık onunla." (Necati Cumalı)
- "Hınzır sıfır, sağda da olsa solda da olsa olaylar yaratıyor." (Aydın Boysan)
-
Önemli tarihsel olgu, fenomen
- "Nötron bombası günümüzün olayıdır."
-
[isim]
Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka