İçinde kit olan 8 harfli 19 kelime var. İçerisinde KİT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kit olan kelimeler listesine ya da Sonu kit ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KİT, TİK

2 Harfli Kelimeler

İT, Kİ, Tİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TENKİTLİ

  1. [sıfat] Eleştirmeli
    • "Tenkitli metin yayını."

KİTAPSIZ

  1. [sıfat] Kitabı olmayan
  2. Dört kutsal kitaptan (Kur'an, İncil, Zebur, Tevrat) hiçbirine inanmayan, dinsiz
  3. Zalim, insafsız

KİTABEVİ

  1. [isim] Kitap satılan yer, kitapçı dükkânı

KİTAPÇIK

  1. [isim] Küçük kitap

LANARKİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hidratlı doğal kurşun sülfat

MUVAKKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse

BERKİTME

  1. [isim] Sağlamlaştırma, tahkim, takviye

ANTİKİTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eskilik
  2. İlk Çağ

PEKİTMEK

  1. [-i] Güç vermek, güçlendirmek, tekit etmek
  2. Daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmî bir yazı yazmak, tekit etmek

İSKİTLER
...
BEKİTMEK

  1. [-i] Kapamak, tıkamak

VAKİTSİZ

  1. [sıfat] Uygun bir zamanda olmayan
    • "O iyi yürekli adam bu vakitsiz ziyaretimin sebebini önceden bildiği için..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Mevsimsiz, zamansız bir durumda

SAKİTLİK
...
SEKİTMEK

  1. [-i] Sektirmek

İKİTELLİ

  1. [isim] İki teli olan saz

MÜNEKKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
    • "Bir münekkidin oturup okuyup uğraşacağı bir konuyu ben oturup nasıl yazayım?" (Yaşar Nabi Nayır)

ESKİTMEK

  1. [-i] Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
    • "Çocuk pantolonunu eskitti."
  2. Yaşlandırmak
    • "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." (Atilla İlhan)
  3. Etkisini sürdürememek, yıpratmak
    • "Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi."

KİTAPLIK

  1. [isim] Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane
  2. Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, kütüphane
  3. Evlerde ve iş yerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda
    • "Kızını doktorun muayene odasına açılan kitaplığa gönderdi." (Halide Edip Adıvar)
  4. [sıfat] Kitap yapmaya elverişli
    • "Bu, kitaplık kâğıt değil."
  5. [sıfat] Kitap olabilecek kadar
    • "İki kitaplık yazı."
  6. [sıfat] Belli bir sayıda kitabı olan
    • "Otuz bin kitaplık kütüphane."

TENKİTÇİ

  1. [isim] Eleştirmen, eleştirici
  2. [sıfat] Eleştirici
    • "Tenkitçi bakışlardan sıkıldım."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü