İçinde kala olan 9 harfli 31 kelime var. İçerisinde KALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kala olan kelimeler listesine ya da Sonu kala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

KALA, LAKA

3 Harfli Kelimeler

AKA, ALA, KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAKALAŞIŞ
...
FEVKALADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik
    • "Çok güzel bir kadın, kumral, orta boylu ama çok mütenasip, fevkalade endamlı." (Refik Halit Karay)
  2. Aşırı, çok fazla
    • "Eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş." (Haldun Taner)
  3. [ünlem] "Çok iyi, çok üstün, çok güzel" anlamlarında beğeni ifade eden bir söz
    • "Yemek nasıldı?- Fevkalade!"

KALAKALMA

  1. [isim] Kalakalmak işi

ARKALAMAK

  1. Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek
    • "Bu roman, sanırım İş Bankası'nın arkaladığı ilk Tan gazetesinde tefrika edilirken üniversite öğrencisi idi." (Haldun Taner)
  2. [-i] Arkasına almak, yüklenmek

YAKALANMA

  1. [isim] Yakalanmak işi

KALAYLAMA

  1. [isim] Kalaylamak işi

KALAYHANE

  1. [isim] Kalaycının çalıştığı yer
  2. Kalay işlerinin yapıldığı yer

KAKALANMA

  1. [isim] Kakalanmak işi

MÜNAKALAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ulaştırma

OKKALAMAK

  1. [-i] Bir şeyin ağırlığını yaklaşık olarak anlayabilmek için elle yoklamak
  2. Gereğinden çok övmek veya ilgi göstermek, koltuklamak, pohpohlamak

KAKALAMAK

  1. [-i] Kakmak
    • "Kakalamaktan parmak uçları delik deşik terzi çırakları, kalfalar..." (Atilla İlhan)
  2. Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak
  3. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak

ISKALAMAK

  1. [nsz] Hedefe denk getirememek

ÇALKALAMA

  1. [isim] Çalkalamak işi

TOKALAŞMA

  1. [isim] Tokalaşmak işi

YAKALAMAK

  1. [-i] Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
    • "Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." (Refik Halit Karay)
  2. Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek
  3. Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
    • "Bu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar." (Halide Edip Adıvar)
  4. Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak
    • "Kocasını bir kadınla yakalamış."
  5. Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek
  6. Birdenbire etkisi altına almak
    • "Yağmur bizi yolda yakaladı."
  7. Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
    • "Zehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor." (Atilla İlhan)
  8. Belirlemek, anlamak
    • "Kız onun zayıf damarını yakalamıştı." (Tarık Buğra)

YAKALATMA

  1. [isim] Yakalatmak işi

CAKALANMA

  1. [isim] Caka satma

HALKALAMA

  1. [isim] Halkalamak işi

KORKALAMA

  1. [isim] Korkalamak işi

ŞAKALAŞMA

  1. [isim] Şakalaşmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü