İçinde kala olan 7 harfli 13 kelime var. İçerisinde KALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kala olan kelimeler listesine ya da Sonu kala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KALA, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALAVRA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ölçeksiz ayakkabı, yemeni
-
Deriden yapılmış eşya
-
[isim]
Ölçeksiz ayakkabı, yemeni
- SİKALAR
-
-
[isim]
Açık tohumlulardan, parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilen, yurdu Güney Asya olan, palmiyelere benzer ağaç ve ağaççıkları içine alan bir familya
-
[isim]
Açık tohumlulardan, parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilen, yurdu Güney Asya olan, palmiyelere benzer ağaç ve ağaççıkları içine alan bir familya
- KALAMAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Mürekkep balığının bir türü (Loligo vulgaris)
-
[isim]
Mürekkep balığının bir türü (Loligo vulgaris)
- KAKALAK
- ...
- KALAYSI
-
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
- KALAMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
-
Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı
-
[isim]
Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
- KALAMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amfibol cinsinden bir mineral türü
-
İlk Çağ ağaç taşılı
-
[isim]
Amfibol cinsinden bir mineral türü
- MISKALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Metal veya deri parlatmaya yarar alet
-
[isim]
Metal veya deri parlatmaya yarar alet
- KALAYCI
-
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
-
[sıfat]
Üstünkörü iş yapan, sahtekâr
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
- KALANLI
- ...
- KALAYLI
-
-
[sıfat]
Kalaylanmış (kap)
- "Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İçinde kalay bulunan
-
Gösterişi ve süsü yapay olan
-
[sıfat]
Kalaylanmış (kap)
- KALAFAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
- "Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık
-
Onarma, tamir etme
-
[isim]
Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
- UKALACA
-
-
Ukala bir biçimde
- "Atıf, o hayata dayanılamayacağını ukalaca anlattı." (Nezihe Araz)
-
Ukala bir biçimde