İçinde kala olan 10 harfli 39 kelime var. İçerisinde KALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kala olan kelimeler listesine ya da Sonu kala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KALA, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALKALANMA
-
-
[isim]
Çalkalanmak işi
-
[isim]
Çalkalanmak işi
- CAKALANMAK
-
-
[nsz]
Caka satmak
-
[nsz]
Caka satmak
- SISKALAŞMA
-
-
[isim]
Sıskalaşmak işi
-
[isim]
Sıskalaşmak işi
- LAÇKALAŞMA
-
-
[isim]
Laçkalaşmak işi
-
[isim]
Laçkalaşmak işi
- ÇALKALATIŞ
-
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
- MARKALAŞMA
-
-
[isim]
Markalaşmak işi
-
[isim]
Markalaşmak işi
- KALAKALMAK
-
-
[nsz]
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
-
Güç durumda kalmak
- "Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[nsz]
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
- BAŞKALAŞMA
-
-
[isim]
Başkalaşmak işi
-
Embriyo evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz
- "Böcekler, yaşantılarını tamamlayıncaya kadar türlü başkalaşmalar geçirirler."
-
[isim]
Başkalaşmak işi
- HALKALANIŞ
-
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
- KALAFATSIZ
-
-
[sıfat]
Kalafatı olmayan
-
[sıfat]
Kalafatı olmayan
- ÇALKALAMAK
-
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
- "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
- "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
-
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
-
[nsz]
Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
- "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
-
Sağlığının bozulmasına yol açmak
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- ARKALANMAK
-
-
[nsz]
Kendisine yardım edilmek, destek olunmak
-
[nsz]
Kendisine yardım edilmek, destek olunmak
- HALKALAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi kıvırarak halka biçimine getirmek
-
Bir yer veya şeyin çevresini çember biçiminde kuşatmak
-
[-i]
Bir şeyi kıvırarak halka biçimine getirmek
- ÇALKALAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalama işi veya biçimi
- ALAKALANMA
-
-
[isim]
Alakalanmak işi
-
[isim]
Alakalanmak işi
- CUKKALAMAK
- ...
- YAKALATMAK
-
-
[-i]
Yakalanmasını sağlamak
-
[-i]
Yakalanmasını sağlamak
- ÇALKALANIŞ
-
-
[isim]
Çalkalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalanma işi veya biçimi
- TOKALAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinin elini sıkmak, el sıkışmak
- "Yalnız rüyalarında birbirlerinden bir lahza ayrılıp tokalaşıyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Birbirinin elini sıkmak, el sıkışmak
- KALABİLMEK
- ...