İçinde kala olan 10 harfli 39 kelime var. İçerisinde KALA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kala olan kelimeler listesine ya da Sonu kala ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KALA, LAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALAYLANMA
-
-
[isim]
Kalaylanmak işi
-
[isim]
Kalaylanmak işi
- LAÇKALAŞMA
-
-
[isim]
Laçkalaşmak işi
-
[isim]
Laçkalaşmak işi
- MARKALAMAK
-
-
[-i]
Bir nesneyi tanıtmak veya benzerlerinden ayırmak için işaret koymak
-
[-i]
Bir nesneyi tanıtmak veya benzerlerinden ayırmak için işaret koymak
- HALKALANMA
-
-
[isim]
Halkalanmak işi
-
[isim]
Halkalanmak işi
- KALAYLAMAK
-
-
[-i]
Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını veya kabı kalay tabakası ile kaplamak
-
Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak
-
Sövmek
- "Yıkılır kalırsam senin de seni besleyenin de gelmişini geçmişini kalaylarım, anladın mı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını veya kabı kalay tabakası ile kaplamak
- ÇALKALANMA
-
-
[isim]
Çalkalanmak işi
-
[isim]
Çalkalanmak işi
- HALKALANIŞ
-
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Halkalanma işi veya biçimi
- TOKALAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinin elini sıkmak, el sıkışmak
- "Yalnız rüyalarında birbirlerinden bir lahza ayrılıp tokalaşıyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Birbirinin elini sıkmak, el sıkışmak
- ÇALKALATIŞ
-
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkalatma işi veya biçimi
- CAKALANMAK
-
-
[nsz]
Caka satmak
-
[nsz]
Caka satmak
- ARKALANMAK
-
-
[nsz]
Kendisine yardım edilmek, destek olunmak
-
[nsz]
Kendisine yardım edilmek, destek olunmak
- KALANTORCA
-
-
[zarf]
Kalantor gibi, kalantora uygun düşen biçimde
-
[zarf]
Kalantor gibi, kalantora uygun düşen biçimde
- ÇALKALAMAK
-
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
- "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
- "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
-
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
-
[nsz]
Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
- "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
-
Sağlığının bozulmasına yol açmak
-
[-i]
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
- KALANDIRCI
-
-
[isim]
Kalandır işini makine aracılığıyla yapan kimse
-
[isim]
Kalandır işini makine aracılığıyla yapan kimse
- ESKALASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İhalelerde sözleşme fiyatının maliyetlerdeki artışa göre güncellenmesi
-
[isim]
İhalelerde sözleşme fiyatının maliyetlerdeki artışa göre güncellenmesi
- ALAKALANMA
-
-
[isim]
Alakalanmak işi
-
[isim]
Alakalanmak işi
- MARKALAŞMA
-
-
[isim]
Markalaşmak işi
-
[isim]
Markalaşmak işi
- KALAYBALIK
- ...
- ŞAKALAŞMAK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak şaka etmek, şaka yapmak
- "Yanında getirdiği damadı ve torunu ile şakalaşıyordu." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Karşılıklı olarak şaka etmek, şaka yapmak
- HALKALAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi kıvırarak halka biçimine getirmek
-
Bir yer veya şeyin çevresini çember biçiminde kuşatmak
-
[-i]
Bir şeyi kıvırarak halka biçimine getirmek