İçinde ı olan 5 harfli 750 kelime var. İçerisinde I harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ı harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ı harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HASIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olan, ortaya çıkan, görünen
    • "Beklediği havanın hasıl olmadığını görerek yine sopasını sakladı." (Reşat Nuri Güntekin)

YAZIM

  1. [isim] Bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi, imla

ÇALGI

  1. [isim] Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman
    • "Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor." (Peyami Safa)
  2. Çalgı çalma, müzik
    • "Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi." (Peyami Safa)
  3. Müzik topluluğu
    • "Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

KITIR

  1. [isim] Kuru ve gevrek ses
    • "Kim dedi bunu sana, Kâmil Bey mi, boş ver kardeş, inanma sakın, kıtır atıyorlar, moralimizi bozmak istiyorlar." (Atilla İlhan)
  2. Yalan
  3. Patlamış mısır

SANIK

  1. [sıfat] Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun

SAPIŞ

  1. [isim] Sapma işi veya biçimi

YAĞIZ

  1. [sıfat] Esmer
    • "Yağız ve kuvvetli, analarının ardı sıra dokuzar onar gürbüz çocuk koşar." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Siyah
    • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  3. Yiğit
    • "Bunu o ilk zamanlardaki yağız savaşçı havasıyla dedi." (Atilla İlhan)

AYGIR

  1. [isim] Damızlık erkek at

ISLIK

  1. [isim] Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses
    • "Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Kocası kapıyı çekmiş, ıslık çalarak merdivenleri inip gitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses
    • "Söz dişlerinin arasından keskin bir ıslık şiddetiyle çıktı." (Aka Gündüz)

ISTAR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Halı, kilim dokunan tezgâh

KABIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dışkının katılığı yüzünden büyük abdest bozamama veya güçlükle bozma durumu, peklik, kabızlık, ishal karşıtı
  2. Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme
  3. Alma
  4. Kavrama, el ile tutma

KAKIÇ

  1. [isim] Balık avında kullanılan, ucu demir kancalı bir çeşit zıpkın

MIRRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Acılık veren sıvılarla özel bir biçimde kaynatılarak pişirilen bir tür acı kahve

ŞARKI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi
    • "Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı." (Haldun Taner)
    • "Eğlenmek için derin bir heves doğdu, ıslıkla bir şarkı tutturdu." (Peyami Safa)
  2. Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça
    • "Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Ezgi, müzik parçası, melodi
    • "Halk şarkıları."
  4. Divan edebiyatında, bestelenmek için dörtlükler biçiminde ve uyaklı olarak yazılmış olan şiir biçimi

YATIK

  1. [sıfat] Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan
  2. Zamanla dayanıklılığını yitirmiş
    • "Yatık kumaş."
  3. Çevrilmiş, devrik
    • "Yatık yaka."
  4. [isim] Yayvan su kabı

YAZIK

  1. [isim] Herkesi üzebilecek şey, günah
    • "Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu."
    • "Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!.." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] Acınma, üzüntü anlatan bir söz
    • "Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?"
  3. [ünlem] Kınama anlatan bir söz
    • "Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?"

ASILI

  1. [sıfat] Asılmış olan

BAŞLI

  1. [sıfat] Başı olan
    • "O zaman kırmızı başlı kibritler vardı ya." (Peyami Safa)

CIZIK

  1. [isim] Çizgi
  2. İz

IRGAT

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tarım işçisi, rençper
    • "Ayakaltında bir ırgat veya baş üstünde bir ana işlerinizi görür." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yapı işçisi
  3. Gemilerde ve yapılarda yatay kollarla ve birkaç kişi tarafından çevrilen bocurgat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü